Giriş
Genetik olarak şanslı olduğum birkaç tane konu varsa biri de saçlarımdır.
Kalın telli, gür saçlara sahibim. Dökülseler bile umurumda olmaz.
Ama saçları konusunda çok hassas olan pek çok kadın ve erkek gördüm. Özellikle de erkekler...
Biz kadınlar doğrusunu isterseniz, erkeklerin saçlarının dökülmesi konusuna asla onların taktığı kadar takmamışızdır. Hatta saçı dökülmüş erkekleri çekici bulan kadınların bile olduğunu gördüm.
Kendisine, fiziğine iyi bakan bir erkek saçları yok diye gözden düşmez. Yine de enteresandır ki saçsız bir erkeğin daha sonra saçlı bir resmini gördüğümde, “Aaa, iyi olmuş ya!’ diye de içimden geçirmişliğim vardır.
Velhasıl önce kişinin kendi mutluluğu... Dolayısı ile nasıl biz kadınlar makyajımızdan botoksumuza kadar pek çok önce kendimizi iyi hissetmek için yapıyorsak beylerin de bu taleplerinin haklı olduğunu kabullenmemiz lazım.
Aslında saç kaybı kadınları daha da çok rahatsız eden, üzen bir durum. Hele ki sebebi de sağlık kökenli olunca... Kanser tedavisi için alınan kemoterapi ilk aklımıza gelen sebeplerden biri.
Ama başka pek çok sebepleri de oluyor. Genetik sebeplerinin yanı sıra saçkırandan tutun da, kaza ve yanıklar, bazı deri hastalıkları, ruhsal rahatsızlıklar ve saç koparma hastalığı gibi de çok fazla neden var.
Böyle üzüntülü durumlarda bir de saçlardan kaynaklanan mutsuzluk gerçekten ağır olabiliyor. Ne olursa olsun moralimizi iyi tutmak her zaman en önemli şey hastalıklarda...
Türkiye’nin sokaklarına ve turizm haritasına bir bakarsak saç konusunun gerçekten bir patlama yaşadığını fark edebiliriz. Türkiye’ye sağlık turizmi için her yıl 250 bin medikal turist geliyor.
Dünyaca ünlü Türk doktorları tarafından modern yöntemlerle gerçekleştirilen tıbbi operasyonlar, Avrupa ve Amerika'ya oranla Türkiye'de çok daha ucuza mal oluyor. Türkiye’ye sağlık turizmi için gelenlerin büyük çoğunluğunu kaplıca ve termal tesisleri ziyaret edenler oluşturuyor. Bunun dışında ise gelenlerin sebebi saçlara kavuşmak…
TEK ÇÖZÜM SAÇ EKİMİ DEĞİL
Saç ekimi görselliğinden dolayı en çok göze çarpan yöntemlerden biri ama başka yöntemler de ülkemizde başarıyla uygulanıyor.Kimi zaman saç ekmek yeterli olmuyor ya da kişilerin tercihi olmayabiliyor. Bu durumda da ameliyat gerektirmeyen Folligraft yöntemi en çok tercih edilen yöntem. Folligraft insan derisine ile uyumlu çok ince bir doku üzerine gerçek insan saç tellerinin düğümlenmesiyle yapılan ve cerrahi operasyon gerektirmeyen bir saçlandırma sistemi. Hem kadınlara hem erkeklere rahatlıkla uygulanabiliyor.
Türkiye’de HairVision International etkinlikleri kapsamında Uluslararası Yaşam Boyu Vizyon Sahibi Ödülü’ne layık görülen (International Lifetime Visionary Award) Nova Hair’in de bu yöntemi kullanan bir merkez.
Kurucusu Ertaç Şensoy da bu yöntem ile çok fazla insanı mutlu ettiklerini söylüyor ve bize biraz bilgi aktarıyor. Ki ben de sizlere aktarmak istiyorum.
Bu teknikte önce saç ve alın yapısı uzman tarafından inceleniyor. Kişinin istediği tarz da dikkate alınarak neler yapılabileceğine karar veriliyor ve uygulama gerçekleştiriliyor. Sistem kişiye uygulanırken özel medikal solüsyonlar kullanılıyor. Daha sonrasında da siz evinizde normal periodik bakımınızı kolayca yapabiliyorsunuz. Kullanım ömrü kişiye özel tasarlanan ürüne, alt yapıya ve cilt tipine göre değişkenlik gösteriyor. İstenilen model ve yoğunluk kullanım ömrünü belirleyen etkenlerden. Aynı zamanda kişinin kullanım hassasiyeti süreyi önemli ölçüde etkiliyor. Daha detaylı bilgi almak için Nova hair’in sitesine bakmanızı öneririm.
Çünkü eminim ki hepimizin hayatında çeşitli sebeplerden dolayı saçları yüzünden sıkıntı yaşayan yakınlarımız vardır. Belki birilerine yardımcı olabiliriz.
