İlerleyen yaşla beraber üst göz kapağındaki yağ dokuları erir. Göz çukuru kemikleri incelir ve basıklaşır. Bu sebeplerle, göz çevresinde hem yumuşak doku hem kemik dokudaki azalma, destek dokusunun azalmasına yol açarak gözün içeri kaçmasına ve yaşlı bir ifadeye neden olur. Bazı hastalarımız bunun farkında olarak, "Gözlerim içeri çöktü" diyerek kliniğimize başvururken bazı kişiler de ‘’Yüzüm yaşlı görünüyor, dokularım eridi, sarktı, çok mutsuzum’’ diyorlar. Ancak göz altlarını görseler de üst göz kapaklarındaki çukurun kendilerini nasıl yaşlı gösterdiğinin farkında olmuyorlar.
Hasta ile yapılan konsültasyon sonucu üst göz kapağının doldurulmasına karar verilirse, seçilecek iki yol var:
- Yağ enjeksiyonu
- Hyaluronik asit içerikli hazır dolguların kullanımı
Üst göz kapağı dolgularının uygulanması diğer dolgulardan biraz daha farklı olan özellikli uygulamalardır. Öncelikle o bölgenin anatomik yapısı ve damarlanmasından dolayı patlayacak bir bombaya benzetmek yanlış olmaz. Riskleri daha fazladır. En büyük risk de yağ dokusunun veya hazır dolgunun damar içine kaçması sebebiyle, damarda tıkanma olması ve gözün en önemli besleyici arterinin çalışmaması kaynaklı görme kaybıdır. Görme kaybı sadece dolgu yapılan tarafta gerçekleşir. Hazır dolgu uygulamaları sebebiyle oluşan görme kayıplarında, dolguyu eritebilen hyaluronidaz enjeksiyonu yapılabilir.( Veya göz damarlarına yapılan anjio ile tıkalı damar tespit edilerek içerisine hyaluronidaz enjeksiyonu yapılabilir. Ancak anjio ile hyaluronidaz enjeksiyonuna Türkiye’de resmi olarak izin verilmemiştir.) Ve bu enjeksiyonun görme kaybını tedavi edeceğinin garantisi yoktur. Tüm bu sebeplerle üst göz kapağı dolgusunun çok özel yöntemlerle, işinin ehli bir plastik cerrah veya dermatolog tarafından yapılması son derece önemlidir. Yavaş, dikkatli, acele etmeden ve sık sık kontrol ederek damar içine dolgu verilmemesi, uygun, doğru ve kaliteli uygulama materyallerinin kullanılması gereklidir. İşlem risklerinin mutlaka hastaya ayrıntılı olarak anlatılması hem etik olarak hem de hukuki olarak gereklidir. Pitoz olan (üst göz kapağında düşüklük) hastalarda dolgu uygulaması pitozun şiddetini arttırabilir. Bu konu da da hasta uyarılmalı ve çok gerekmiyorsa işlem yapılmamalıdır.
Üst göz kapağı dolgusu, üst göz kapağından yapılan 1 veya 2 adet iğne deliği aracılığıyla yapılır. İşlemden sonra kapakta bir miktar ödem ve şişlik olabilir. Ancak genellikle dolgu yapıldığını işlemden hemen sonra bile kimse fark etmeyebilir. Herhangi bir rötuş uygulaması için en az 15 gün beklemekte fayda vardır. Konulan hazır dolgu 1,5-2 sene kadar erimeden kalır. Yağ enjeksiyonunda ise konulan yağın yüzde 40-60’ı erimeden orada kalır, yani tutar. 3 aydan sonra yağ dokusunun erimesi hastanın yaşlanma sürecinin hızına bağlıdır.
Üst göz kapağına doğru şekilde yapılan dolgu veya yağ enjeksiyonlarından sonra hastanın ifadesi belirgin bir şekilde gençleşir. Full görünümlü üst kapaklar gençlik güzellik simgesidir. Özellikle corona virüs sebebiyle maske zorunluluğunun olduğu bu günlerde ön planda olan en önemli bölge göz çevresi oldu. Kliniğimizi ziyaret eden hastalarımızın makyaj tarzlarında da göz çevresine gösterilen özen bize hastalarımızın da bunun farkında olduğunu gösterdi. Maskeli de olsak güzel görünebiliriz. Yeter ki üst göz kapaklarımız dolu, kırışıksız, ifademiz güzel ve sevgi dolu olsun.
Mutlu günler diliyorum.