Modern dünyanın getirileri ile yaşam tarzlarımızdaki değişiklikler, vücut yapımızı da etkilemekte. Yanlış beslenme, GDO’lu ürünler, genetik faktörler, bunlara bağlı olarak aşırı kilo alma ve verme gibi durumlar, erkeklerde meme büyümesine yol açabiliyor. Erkeklerde iyi huylu aşırı meme gelişimi olarak bilinen, tıp dilinde jinekomasti olarak adlandırılan, erkeklerdeki kadınsı meme gelişimi nedir? Belirtileri nelerdir? jinekomastiye neden olan sebepler ve jinekomasti tedavisini bugün birlikte irdeleyelim.
Jinekomasti nedir?
Jinekomasti, erkeklerde iyi huylu aşırı meme gelişimi, bir anlamada erkeklerde kadın tipi meme gelişimi anlamına gelir. Bebeklikte ve yaşlılıkta da sık gözlemlenirken, en sık ergenlikte görülür. Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre, ergenlik dönemindeki erkeklerde gözlenme sıklığı yüzde 35 civarındadır. Testosteron ve östrojenlerin düzensizliği ya da dengesizliği, jinekomasti rahatsızlığının en büyük nedenlerinin başında yer alır. Bu hormonal değişikliklerin birçok sebebi olabilir. Bu değişikliklerin bir kısmı doğaldır ve altında yatan başka tıbbi bir durum yokken, başka rahatsızlıkların sebep olduğu jinekomasti vakaları bulunur.
Bebeklikte, erkek bebekler doğar doğmaz annelerinden kendilerine geçen östrojen nedeniyle daha büyük memeli doğar. Ama bu 2-3 hafta içerisinde kaybolur. Ergenlikte, erkeklerin hormon düzensizlikleri nedeniyle sık görülür. Yüzde 90, 6 ay ile 2 yıl arasında kendiliğinden eski haline döner. Erişkinlerde ise; bu daha çok 50-70 yaş arasında görülür. Bu yaş grubuna dâhil erkeklerin 4’te 1’inde jinekomasti görülür.
Jinekomasti nin üç ana tipi vardır: Glandüler, lipomatöz ve mikst
- Glandüler tipte büyümeyi gerçek meme dokusu sağlar.
- Lipomatöz tipte yağ dokusu artışı oluşturur.
- Mikst (karışık) tipte ise hem bir meme dokusu artışı, hem de yağ dokusunda artış bulunur.
Jinekomasti erkeklerde ergenlik döneminde psikolojik sorunlara yol açabilir
Kız ve erkek çocuklarının ergenlik çağına geçişten itibaren, fizyolojik ve psikolojik sorunlarının ihmal edilmesi, gelecekte çözümü güç sonuçlar yaratabilir. Jinekomasti; özellikle ergenlikteki ya da ilk gençliklerini yaşayan erkeklerin bir anlamda gizli kâbusudur.
Hastalığın oluşturduğu en önemli problem utanma duygusudur. Bu da kişinin giyiminden özel yaşamına kadar birçok alanı etkiler.
Fazla meme dokusu ergenlik döneminde ve hatta ileri yaşlarda dahi sosyal ortamlara katılamama ve hatta kalabalık ortamlara girmemeye kadar etkiler. Hatta bazı vakalarda, spor yaparken ve denize girerken bol tişört giymek, çıplak görünmemek adına denize, havuza girmemek, sauna ve hamam gibi kalabalık ortamlarda bulunmamaya kadar gidebilir.
Jinekomastiye ilaçlar zemin hazırlayabilir
Jinekomastiye ilaçlar da sebep olabilir. Steroidler, vücut geliştirmede kullanılan androjenler, anksiyete ilaçları ve antidepresanlar, jinekomastiyi tetikleyebilir. Bazı antibiyotikler ve kemoterapi ilaçları, hatta alkol ve uyuşturucu büyük etkendir.
Ayrıca bazı sağlık sorunları da jinekomastiye sebep olabilir. Çeşitli tümörler, testis tümörü ve böbrek üstü tümörleri ve hipofiz bezi tümörleri cinsiyet hormonu düzenini bozabilir. Troid hormonun fazla salgılanması, böbrek yetersizliği, karaciğer yetersizlikleri ve siroz da jinekomastiye sebep olabilirken, sabunlarda ve şampuanlarda bulunan çay ağacı, lavanta yağları gibi içinde hormonal durumları etkileyen maddeler de etken olabilir.
Jinekomasti nasıl tedavi edilir?
Jinekomasti ameliyatı, yağ alma ameliyatı yani liposuction yöntemiyle yapılır. Bu izli bir ameliyat değildir. Meme ucunun altından minik bir kesiyle meme bölgesindeki yağlar alınır, eğer meme bezi dokusu fazla ise meme başının altından yarım daire şeklinde ufak bir kesik yapılır ve meme bezi buradan çıkartılır. İki hafta sadece bir bandaj takılması yeterli olur. İşlem ortalama 1 saat sürer ve ağrılı bir ameliyat değildir, hastanede yatmak da gerekmez.
Dikkat!
Meme büyüklüğü ile meme başı arkasında yer alan, ceviz büyüklüğünde ele sert gelen bir kitle varsa bu duruma jinekomasti denilemez, mutlaka tedaviden önce ultrasonla bakılmalıdır. Jinekomastide tedavi seçeneği cerrahidir. Kendi kendine düzelen bir sağlık sorunu değildir. Ama eğer tedavi planlanmışsa da ilk önce yapılması gereken ultrason çekilmesidir, ikincisi de bir endokronolog uzmanına başvurulması doğrudur. Çünkü altta yatan başka bir hastalık varsa onun tedavi edilmesi önemlidir.