Opr. Dr. Serdar Bora BayraktaroğluEn yeni mi, en iyi mi?

HABERİ PAYLAŞ

Estetikte, güzellikte en yenisi en iyisi midir biraz bunu konuşalım istiyorum.

Neden bu konuyu tartışmaya açmak istedim çünkü tıp gelişen evrimleşen bir bilim dalı, bilimin olmazsa olmaz özelliğidir bu bir ahtapot gibi çok ayaklı ilerler ileriye doğru.

Ve günümüzün literatüründe bir başka jargon var o da trendler yani bir şeyin (giysi, araç, koku, film, bir cerrahi işlem ya da yeni bir gençleştirici teknoloji) popüler olması, bundan 200 yıl önce trend kelimesini dar bir çevre için kullanılıyor olurdu ama şimdi neredeyse dünyanın tümü bu trend kelimesinin arkasındaki kalabalığı oluşturuyor.

Haberin Devamı

 Peki bu trend ile tıbbın ne alakası var diyebilirsiniz.

 Sosyal medyada önünüze bir sürü şey çıkıyor, özellikle benim branşım olan estetik plastik cerrahi ve hatta kozmetik dermatoloji alanlarında.

 Şöyle yeni bir cihaz şunu yapıyor, şöyle yeni bir estetik işlemi şunu yapıyor, şöyle fransız askısı, böyle ispanyol paçası ya da geçen hafta yazdığım rus dudağı hikayesi.

 Belki siz işin bilimselliğini takip etmediğiniz için, sanki tıp çok hızlı gelişiyor ve gelişimin sizdeki algısı öncesinin artık kullanılmaması gerektiği yönünde (bunu yeni model iPhone ya da moda bir rengin eski modanın yerini alması gibi düşünüyor olduğunuz için aklınızda rasyonalleştiriyor olabilirsiniz)

Ama tıbbın hikayesi bu kadar basit değil.

Yeni bir teknoloji, ben buldum şöyle güzel, ben getirdim şöyle etkili demek doğru değil.

Bu konuyla ilgili başımdan geçen bir hikayeyi paylaşmak istiyorum, yüz germe öğrenmek için Amerika’da bir plastik cerrahın yanına gittim ve gerçekten dünyada bu işi yapan en iyilerden bir tanesi.

 Gitmeden önce kendimce hangi tekniği kullanıyor hangi dikişi kullanıyor ya da dikiş yerine son moda doku yapıştırıcıları mı kullanıyor, yağı hastadan hangi teknoloji ile alıyor diye düşünürken.

Yanında gördüm ki dikiş tekniği hala bizlerin ihtisasta ilk yıl öğrendiğimiz şekliyle, doku yapıştırıcıları falan kullanmıyor, kesilerini hala bistüri ile (lazerlerle kesiler yapanlar da var) açıyor ve bildiğimiz en geleneksel yöntemlerle hastanın yüzünde kullanacağı yağı alıyor.

Haberin Devamı

Ben önce neden daha yenilikçi bir yöntemle yapmadığını merak ederek sorduğumda, bana, “basit ve çalışan bir sistem en iyisidir” dedi. “İlla daha yeni diye her şeyin uygulanması gerektiğini düşünmüyorum” diye ekledi.

 Bence tıbbın en büyük felsefesi işte bu basit iki cümlenin altında yatıyor. Gelişimi var olan basit ve etkili yolları göz ardı etmeden kabul etmek. Bunun sizin açınızdan önemi ne diye sorarsanız.

Her yeni şey, yeni cihaz, yeni uygulama, yeni tarz, yeni şu yeni bu… doğru olmayabilir.

Sadece basit ve etkili olandan başlamak ve sizi yeni olmasa da, olmadık maceralardan uzak tutar.

Haftaya yeni bir konuda görüşmek üzere

Sıradaki haber yükleniyor...
holder