Güzellik sizce nedir?

Zayıf ve genç bir beden? Simetrik bir yüz? Sağlıklı bir yaşam tarzı?

Bu sorunun yanıtı zamana ve bulunduğunuz yere göre değişmektedir. Sanayi devriminden sonra modanın endüstrisi olmasından selfie çağına kadar olan süreçte ‘güzellik’ tanımı neredeyse bir standarda bağlanmıştı. Güzel; 36 beden, orantılı vücut-yüz simetrisi olan, beyaz tenli ve kesinlikle genç idi.

Yüzyıllar boyu insanlar güzelliği; geniş kalçalar, ince bel, çıkık elmacık kemiği üzerindeki büyük gözler ve kalkık burun olarak tanımladı. Dudakların dolgun, gözlerin renkli ve saçların da ipek gibi olması yine güzel için yeterli bir tanımlamaydı. Bilim bize aslında güzelin simetri ve orandan kaynaklandığını gösterdi. Ancak bu başka bir yazının konusu olsun.

Dijitalin güzellik algısı

Ama günümüzün dijital çağında her şey olduğu gibi güzellik algısı da değişti. Özellikle Instagram ve YouTube fenomenlerinin varlığı bu değişime hız ve kesinlik kazandırdı. Artık güzel; şişman, trans, Afrika ya da Asya kökenli kişiler olabiliyor ve fütursuzca güzelliklerini sergiliyor ve bunu yaparken kimseden onay beklemiyor.

Bunu neden yazıyorum? Çünkü çok değil 10-15 yıl öncesinde podyumlarda şişman ya da trans manken görmek mümkün değildi. Sıfır beden mankenler dışında kimse podyumlarda yürüyemezdi. Ancak artık oyunun kuralları değişti, tıpkı güzellik algısı gibi. Artık moda dünyasındaki çeşitliliği raporlayan kurumlar var. Podyumlarda yürüyen mankenlerin bedenleri, ırksal özellikleri, cinsiyetleri ve yaşları bu sayede kamuoyu ile paylaşılıyor. Ve ayrımcılık yapan markalara sosyal medya aracılığı ile zaman zaman baskıya varan çeşitli öneriler sunuluyor. Kısacası sosyal medya bize çok kültürlü olmayı öğretti. Yine ayrımcılık yapılması halinde başımıza neler geleceğini de.

Evet, günümüzde güzellik algısı değişti. Özellikle 80 sonrasında doğan ve Y kuşağı olarak adlandırılan kesim klasik baskın kültürü reddediyor. Kendi medyalarını yaratan bu nesil kendi starlıklarını da ilan ediyor.

Plastik cerrahi hala gözde

Artık güzelliği beden ya da yaş belirlemiyor. Ama bu plastik cerrahiyi reddetmek anlamına gelmiyor elbette. Burun estetiği ya da popo estetiği hala revaçta. Bunun yanında botoks ve dolgu da vazgeçilmezler arasında yer alıyor. Ancak insanların kendisini tanımlama ve anlatma şekli çeşitlilik içeriyor. Ve kimse kendisi olmaktan vazgeçmiyor.

Ama bence güzellik; iyi bir vicdan, ahlaki doğruculuk ve adalet demek. Buna sahip olan beden ve ruh güzeldir. Tüm bu nedenlerle bana göre yeryüzündeki en güzel kadınlardan birisi annemdir. Bu onun dünyanın en güzel kadını olmasından değil bendeki emeği ve kalbindeki iyiliği bilmemden kaynaklanıyor. Yani iç güzellikle taçlanan dış güzellik her dem kıymetli olacak.

Sağlıklı günler.