Sağlık hiç olmadığı kadar gündemde. Çünkü dünya hiç olmadığı kadar zor günler geçiriyor. Hayatımızda önemsediğimiz ne varsa sağlığımız önüne geçti. Koronavirüs sağlıklı olmanın ne anlama geldiğini daha önce hiç duyumsamadığımız derecede bir hissettirdi.
11 Mart günü Dünya Sağlık Örgütü’nün Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus düzenlediği bir basın toplantısı ile korona virüsü, pandemi, yani salgın hastalık olarak ilan etti. Genel Sekreter Ghebreyesus, "Binlerce kişi hastanelerde yaşam mücadelesi veriyor. Önümüzdeki günler ve haftalarda vaka ve ölüm sayılarının artmasını bekliyoruz” dedi.
Çünkü bu virüs daha önce yaşanan benzer hastalıklara göre yayılma hızı ve ciddiyeti ile farklılık gösterdi. Ancak bir nokta daha var ki, virüsün yayılmasında çok daha etkili: Virüsün ilk çıktığı ülkelerde bu konuda yetki sahibi olanların yeteri seviye önlem almaması.
Daha önce domuz gribinin pandemik hastalık olduğunu ve tedavi edildiğini biliyoruz. Ancak bu tipte bir virüs pandemi olarak ilk kez ilan ediliyor. Hastalıkların pandemi olarak ilan edilmesi için Dünya Sağlık Örgütü üç kriter arıyor:
- Virüsün yeni olması
- İnsanlar arasında bulaşıcı olması
- Bulaşıcılığının kolay ve sürekli olması
Bu özelliklerin hepsini taşıyan koronavirüs bu nedenle hala bir tehdit oluşturuyor.
Sabun şart ve yeterli
Koronavirüs için temizlik en önemli şart. Ayrıca yayılmasını önlemek için başkalarıyla temas etmemek de gerek. Sabunun Sars-CoV-2, koronavirüs ve diğer virüs türlerinde işe yaradığını biliyoruz. Sabundaki yağın virüslerin yağ zarlarını çözmesi virüsü etkisiz hale getirirken sabunu da eşsiz bir temizlik aracı yapıyor. Virüsün yapı taşlarını etkisiz hale getirmek için çok ağır kimyasallar kullanmaya gerek yok. Ancak sabun kullanamayacağız ortamlarda alkol oranı yüksek dezenfektanları tercih edebilirsiniz.
Gelişmeler iyi yönde
İnsanlık her hastalıkta olduğu gibi koronavirüs için de tedavi arayışında. Bu doğanın da dengesini oluşturuyor. Bilim bu konuda çok hızlı ve etkin çözümler üretiyor. Çin salgına uzun süre ev sahipliği yapmasına karşın şu aralar tedavide en başarılı ülke olarak dikkat çekiyor. Hastalığa karşı ilaç ve aşı konusunda Türkiye de dahil pek çok ülke hızlı çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaların başarılı olacağını biliyoruz.
Kişisel hijyene, çevremizin dezenfeksiyonuna, bağışıklığımızı arttıracak beslenmemize ve Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın önerilerine dikkat ederek yeni yaşantımıza adapte olmamız gerekiyor.
Unutmayın, siz iyiyseniz dünya iyi!