Suudi Arabistan sinemasındaki büyük değişimi anlamaya çalışıyorum. 6 yönetmenin çektiği, “Çölde Altı Pencere” adlı, her biri ayrı hikayelerden oluşan kısa filmleri izliyorum. Daha doğrusu Reşat’ın (Çalışlar) geçen hafta Serbestiyet sitesinde yer alan “Suudi Arabistan’da Sinema Açılımı” yazısından etkilenerek “Nedir bu değişiklik?” diyerek ekran karşısına oturuyorum.
Suudi Arabistan, insan haklarının çokça ihlal edildiği bir ülke olarak ünlü. Muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın vahşice öldürülmesi, bu ülke yönetiminin acımasızlığını gözler önüne serdi. Şeriatla yönetildiği söylenen bir ülkeden söz ediyoruz… Kadınların en fazla baskı altında olduğu söylenen ülkeden… Sinemadaki değişimin arkasında, kadınların talepleri ve mücadeleleri önem taşıyor. Sinema başta olmak üzere bir dizi değişim yaşanıyor…
Kadınlar, futbol maçını stadyumda izleyebiliyor. Orduya katılma ve istihbarat servislerinde çalışabilmek hakkını kazandılar. İlk kadın bisiklet yarışı düzenlendi. Kadınlara araba kullanma yasağı kalktı. Ülkede halen ağır bir erkek baskısı hüküm sürüyor. "Daha fazla eşitlik" çağrısı yapan kadın hakları savunucuları, tehdit altında. 32 yaşındaki Suud Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman, ülkesini modernleştirerek 'Ilımlı İslam'a geri dönmek istediğini söylüyor.
Kadın haklarına ilişkin değişiklikler, '2030 Vizyonu' adını verdiği programın bir parçası. Kadınlar, bir erkeğin izni olmadan banka hesabı açamıyor çünkü vasilik sistemi sürüyor. Her kadının, önemli kararları verebilecek bir erkek vasisi olması gerekiyor. Kadınlar, pasaport almak ya da başka bir ülkeye seyahat etmek için erkeğin iznini almak zorunda.
Çalışmak, okula girmek, hatta bazı sağlık hizmetlerine erişmek, vasinin iznine tabi. Kadınlar, evlenmek ya da boşanmak gibi kararları tek başlarına veremiyor. Bu nedenle bazı kadınlar istemedikleri evliliklere zorlanabiliyor. Suudi Arabistan'da ilk kez bir dini lider "Abaya giymek zorunlu olmamalı" dedi. Suudiler, Batı filmlerini yoğun bir şekilde izliyor. Ancak geçtiğimiz yıllara kadar bunu sadece evlerinde yapabiliyorlardı.
Birkaç yıldır sinemalar açık. 2014'te yapılan bir ankete göre, Suudi kullanıcıların üçte ikisi her hafta bir kez internette film izliyor. Suudiler, Bahreyn ve Dubai'ye yapılan ucuz uçak seferleriyle, oradaki sinemalara gidebiliyor. Suudi hükümetinin araştırmasına göre, halk 2017 yılında diğer Ortadoğu ülkelerinde eğlence ve konaklamaya 30 milyar dolardan fazla para harcadı.
Bu rakam, Suudi Arabistan'ın Gayrisafi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 5'ine yakın. 'Çölde Altı Pencere' içindeki 15 dakikalık 'Perde' kısa filmi, kadın hemşirenin erkek hastalarla olan gerilimli yaşamını konu alıyor. Bu altı kısa filmde, kadınların hakları ince esprilerle savunuluyor.
Bu filmlerdeki tablolara yansıyan değişimin enerjisinin, dış dünyadan (ABD’den) değil asıl olarak kadınların direnişinden kaynaklandığını görüyoruz. Kısacası Suudi Arabistan’da dini rejim özellikle kadınların çabalarıyla değişiyor. Hiç değişmez sanılan bu Ortadoğu ülkesi, açılıyor. Yol uzun, sorun çok. Onlar tersine değil, Mersin’e gidiyorlar.