Devlet Bahçeli’nin son bir aydır topluma verdiği mesaj, “Gelin bu işi çözelim” doğrultusundaydı. “Terör sıfırlanmıştır, şimdi birlikte çorbamızı kaynatıp içebiliriz” diyordu. Bahçeli böyle dediğine göre “Türkiye, Kürt meselesinin çözümü noktasında belli bir eşiği atlamıştır” yorumu yapılıyordu. Velhasılı kelam, yumuşak, sakin bir ortam içine girmiştik. Gelişmemizin, itibarımızın, siyasi geleceğimizin önündeki en büyük engel aşılabilir bir noktaya geliyor gibiydi. Tabii, genel olarak şüpheleri, endişeleri, korkuları olanlar da çoktu.
“Boşuna heveslenmeyin, buradan çözüm çıkmaz” deniyordu. Şunu atlamamak gerekiyordu: AK Partili Avrupa Birliği- Türkiye Ortak Parlamento Komitesi Başkanı Tuğrul Türkeş’in dile getirdiği gibi, ülkemizin ekonomik darboğazı aşabilmesi, demokrasi konusunda dünyaya güven vermesiyle ilişkili bir meseleydi. 31 Mart yerel seçimleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a göre Türkiye’nin demokrasi sınavındaki başarısının bir kanıtıydı. Gerçekten de demokratik bir seçim yaşandı. Muhalefet, en önemli belediyeleri kazandı. Yönetimin seçimle el değiştirilebildiği, bir kez daha ispatlandı. 31 Mart’ta, iktidar, daha önce yönetiminde bulunduğu birçok önemli belediyeyi, muhalefet partilerinin seçimi kazanan başkanlarına, barışçı bir ortam içinde teslim etti.
Türkiye’nin İran olmadığını görmüş olduk. 31 Mart yerel seçimlerinden başarıyla çıkan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı makamına gereken saygıyı göstereceğini, ilişkileri yumuşatacağını ifade etti ve bu doğrultuda davranışlar sergiledi. Devlet Bahçeli’nin, DEM Partililerin elini sıkarak başlattığı yeni uzlaşma ve çözüm çabası, DEM Parti tarafından olumlu karşılandı. Yeni atılacak adımları beklediklerini ifade ettiler.
Bahçeli, Öcalan’ın Meclis’te DEM Parti grubuna gelip o kürsüden PKK’yı fesh ettiğini açıklamasını istemesinin ardından, ılımlı ve makul bir atmosfer oluştu.
Peki sonra?
PKK hangi amaçla Ankara’nın merkezinde bombaları, bombacıları harekete geçirdi? Bu ılımlı havadan rahatsız mı oldular? Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk hangi niyetle görevlerinden alındı?
Kayyum dönemine geçiş mi yapıyorduk? Perde arkasında neler yaşandı da yeniden bir gerilim ortamının içine düştük? Son birkaç ay içinde, birbirine zıt siyasi çıkışlarla karşılaştık. Anlamaya, yorumlamaya çalışıyorum… Bir şeyler oldu ama ne olduysa iyi olmadı…