Erken seçimi Devlet Bahçeli önerdi, Tayyip Erdoğan kabul etti. Seçimden önce, Erdoğan, Meclis’te çoğunluğu olan bir partinin, Bahçeli ise giderek eriyen bir partinin başkanıydı.
Şu an, Tayyip Erdoğan, yeni sistemin ilk başkanı. Başkanlığa adımını atarken, arkasındaki Meclis çoğunluğunu kaybetti.
Cumhurbaşkanlığı sistemine göre, başkan, hükümeti kurarken ve icraatlarını yaparken Meclis’ten onay alma yükümlülüğü içinde değil. (ABD’deki sisteme göre bakanlar ve yüksek bürokratlar Kongrenin onayıyla göreve başlayabiliyorlar. Türkiye’deki sistemde bu yok.) Yeni seçilen Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın yine de Meclis çoğunluğuna ihtiyacı olacak. Çünkü ülkeyi yöneteceği kanunları çıkarabilmesi için Meclis desteği şart.
MHP ile nereye kadar?
Erdoğan’ın şu anki doğal müttefiki MHP. “Terörle mücadele”, “Ortadoğu’da askeri operasyonlar” gibi başlıklardaki yakınlık, bundan sonra daha da belirleyici hale gelebilir. “Yerli ve milli” söylemi etrafında şekillenen milliyetçi söylem, iktidar bloğu içinde, eskisinden de yoğun hale gelebilir.
Ekonomiye bakarsak… Ekonomik durgunluğun bir krize dönüşmesini engellemek için gereken adımlar noktasında, MHP’nin olumlu bir katkısı olabilir mi? Yoksa daha çok olumsuz rolü mü olur? Şu açık: Ekonomiye taze para sağlayabilmenin, sanayiyi canlandıracak hammadde ve sermaye girişini bulabilmenin yolu, Batı’yla ilişkilerin düzelmesinden geçiyor. Avrupa ülkelerinin, OHAL dönemine ve uygulamalarına endişeyle baktıkları biliniyor. Bazı kredi imkanlarının OHAL'i kaldırma şartına bağlandığı söyleniyor. (Tabii, OHAL’in kaldırılması, yaygın tutuklamaların, açığa almaların durması ve mağduriyetlerin asgariye indirilmesi anlamına da geliyor.)
Kürt Sorunu
Kürt seçmenin, HDP dışındaki tercihi yine AK Parti oldu. Bütün yaşananlara rağmen Kürtlerin önemli bir kısmında “AK Parti'nin çözüm için rol oynaması” beklentisinin sürdüğü söylenebilir. Erdoğan’ın seçim kampanyası sırasında sıkça dile getirdiği, özgürlük, demokrasi gibi kavramları, önümüzdeki dönemin anahtar kavramları arasında değerlendirebiliriz. Bütün bu kritik noktalarda, Erdoğan’ın MHP ile işbirliği yapabilmesi, ne kadar mümkün?
AB, demokratikleşme, Kürt sorunu gibi konularda, başka bir partinin, örneğin CHP'nin desteğine başvurulabilir mi? CHP’nin son seçim kampanyasında bu alanda yeni bir yönelime açık olduğu görüldü. Değişik ve beklenmedik yöneliş ve etkileşimler, yeni uzlaşmaları beraberinde getirebilir mi?
Eskisinden çok daha farklı olacak, henüz nasıl yaşanacağını bilmediğimiz bir döneme giriyoruz.
Seçimin etkilerinin bunlarla sınırlı kalmayacağı açık. Örneğin CHP sonuçlardan nasıl etkilenecek?
Bunlar da başka yazıların konusu...