CHP, ciddi yönetim krizlerinden birisini yaşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP tarihinin en yüksek oylarını aldığı 14-28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından tasfiye edildi. CHP’liler ve müttefiki muhalefet partileri, beklemedikleri bir yenilginin ardından, içine kapandı. Seçimlere hazırlıksız ve programsız yakalandı. CHP, şu anda tarihi ve sosyolojik ağırlığına uygun şekilde yönetilemiyor.
Belediye başkan adaylarının saptanması parti içi krize dönüştü. Kılıçdaroğlu’na destek veren başkanların çoğu, aday gösterilmedi. Bu müdahaleler, bazı belediyelerin kaybına neden olacak kadar olumsuz etkiler yapıyor. Devre dışı kalan CHP’li başkanlardan bazı isimler başka partilerden ya da bağımsız aday oldular. DEM Parti ile CHP arasında 2023 seçimlerinde sağlanan mutabakat, bu kez yerel seçimlerde başarılamadı. İstanbul dahil kritik yerlerde, DEM, aday göstererek, CHP’li adayların kazanma şansını zora sokuyor. Eski büyük ortak İYİ Parti ise bu yerel seçimlerde tam anlamıyla muhalefeti dağıtmaya gayret ediyor. Hatta iktidar adaylarının kazanması için çalışıyorlar. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Meral Akşener’in top atışları altında…
Sürekli aleyhlerinde konuşuyor. DEVA, Gelecek, Saadet partileri de kendi adaylarıyla sahnede. Seçimlere bağımsız girerek, güçlerini, etki alanlarını görmek istiyorlar. Bazı belediyeleri kazanabilme ihtimalini ellerinde tutuyorlar. Bu seçimlerden umutları yüksek olmasa da bir seçim tecrübesi yaşamaktan yanalar. Bütün bu tabloya baktığımız zaman ne görüyoruz? Nereden bakarsanız bakın iktidar adaylarının çok şanslı olduğu bir yarış bu. Peki anketler ne söylüyor? Meraklısı kamuoyu araştırmalarına bakabilir. Tablonun nasıl şekillendiğini görmek isteyen, anketleri tarafsız bir gözle inceleyebilir.
İktidarın ve muhalefetin başarı şansı üzerine yorumlarda bulunabilir. Benim gözlemim şu: 14-28 Mayıs 2023 genel seçimlerinin ardından muhalefet cephesi büyük bir çöküntü yaşadı. Bir daha oy kullanmayacağını söyleyen, ülkeyi terk edeceğini ilan edenlerin sayısı artmış, Türkiye’nin dönüşü olmayan bir yola girdiğini söyleyenler çoğalmış görünmekteydi. Sanki artık kimse yerinden kıpırdamayacak gibiydi. Yerel seçimlere 20 günden az bir zaman kala, muhalif toplum kesiminin kıpırdadığını gözlemliyorum. Yeniden umutlar artmaya başlamış, yeniden kazanma hesapları yapılıyor. Ancak bu kez temkinli hareket ediyorlar. Daha dikkatli konuşuyorlar. Tabii asıl kritik karşılaşma İstanbul seçimleri olacak. Bu kez farklı bir sonuç çıkabilir mi? Gelişmeleri başka yöne çevirecek bir rüzgar esebilir mi? İlginç bir değişim ve gelişim yaşanıyor.