Oral ÇalışlarKaradeniz efsaneleri: Çamlıhemşin’de kimler yaşadı, nasıl yaşadı…

HABERİ PAYLAŞ

Karadeniz efsaneleri: Çamlıhemşin’de kimler yaşadı, nasıl yaşadı…

“Çamlıhemşin Kale köyünde ot biçme zamanı. Sesleri birbirleriyle uyumlu kadınlar eşleşmiş türkü söylüyorlardı. Türküye Başçayırlılar da katıldılar. Sanki bir senfoni olmuştu. Ne tulum vardı ne de başka bir enstrüman…”

Çamlıhemşin’i, Cumhuriyet Dergi ekibinden Aynur Çolak’tan çok dinlemiştik. Oralıydı. Yörenin dağlarına, köprülerine, değişik dillerine, gizli din taşıyanlarına uzanan öyküler heyecan vericiydi ve değişikti. Sonra o dağlara yolculuklara da çıktım. Ayder Yaylası’nı, Zilkale’yi, büyülenmiş gibi izledim. Dağların dört bir yanından, çiçek tarlalarının arasından dereler akıyordu.

Haberin Devamı

Karadeniz, gizemlerle dolu, insandoğa ilişkisi çok özgün bir bölge. Deniz kıyısından dağlara doğru uzandıkça çok değişik inançların, kültürlerin, dillerin iç içe geçtiğini görüyoruz. Bölgenin insanları da bu coğrafyayla uyum içinde, kendine özgü karakterleriyle hep dikkat çekmiştir. Örneğin “Hopalılar Hemşinlilerle rekabet içinde” dediğimizde, bir yer farkından değil, dil, kültür, gelenek farklılıklarından söz ediyoruz.

Önümde bir kitap, bir de CD duruyor. “Sevdaluk Dedukleri”” (Cinan Müzik), “Kapıdan Ömür Geçer”(Gülnar yayınları).

Hızır Canbaz, Hemşinli. Yıllardır bölgede türküleri, deyişleri, hikayeleri toplayan bir araştırmacı. Kitabında, yöre türküleri ve o türkülerin arkasındaki öyküler yer alıyor. Hızır, uzun yıllardır, elinde kâğıt kalem dağları dolaşıyor, destanları topluyordu.

Eşi Aynur Çolak’ın da katılmasıyla, hatırı sayılır bir malzeme birikti.. Kitabı gerçekten merak ve ilgiyle okuyorum. Ardından müzikleri dinleyeceğim.

Zilkale’yle başlıyor öykü. “Kaleli Nokta Hala Destanı”. Biricik oğlu Ahmet’i çalışmak üzere gurbete yolluyor. O zaman gurbet, ulaşım imkanları ve kültürel yakınlıklar nedeniyle, daha çok Rusya’ydı.

Nokta Hala’nın oğlu da Rusya’ya gidenlerden. Ahmet, Kırım’ın ucundaki Kirova’dadır. Para kazanıp yoksul ailesine destek olacaktır. Olur da. Dört yılın sonunda dönmeye hazırlanırken verem hastalığına yakalanır.

Memleketine döner ve yaşamını yitirir. Nokta Hala için artık yanık türküler üretmek zamanıdır. Kız kardeşi, Fatma’yı ziyaret ettiği Çat köyünde söylemiş bu dörtlüğü.: “Merağumdan öz canımdan bezerim/Abdal gibi sokak sokak gezerim/Kalem olup dertlerimi yazarım/Elleri üstüme güldürdün felek.”

Haberin Devamı

Destanlar acıyla beslenip gelişir. Kitapta öyküleri anlatılan ve hakkında türküler yakılanlar arasında, Kaleli Şahper ve yine Kaleli Sabri Bozkurt var. Şahper, 15-16 Haziran büyük işçi ayaklanmasında bir kurşunla, Sabri ise bir tekne faciasında yaşamını yitirir.

Hızır Canbaz’ın bizzat kendisinin derleyip seslendirdiği Karadeniz türküleri, “Sevdaluk Dedukleri”, araştırmacılar için, yitip giden kültürün unutulmaması için önemli bir çaba. Tekne kazasında denizde kaybolan Sabri Bozkurt için söylenen ağıttan bir dörtlükle bitirelim:

“İstanbul elinin dardu Boğaz’ı/ Aklıma vurur da ağlarum bazı/Allah’tan gelen deyiler yazi/Feleğin elinden nedur çektiğum / Kursağımdan geçmez yeyüp içtiğum.”

Karadeniz’in gizemini, acılarını, sevinçlerini merak ediyorsanız, Hızır’ın topladıklarından çok şeyler öğrenebilirsiniz.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder