Oral ÇalışlarKaramollaoğlu’nun yükselişi...

HABERİ PAYLAŞ

Karamollaoğlu’nun yükselişi...

Haberin Devamı

AK Parti, Türkiye'yi değiştirme sloganıyla siyasete girdi. Askerbürokrat vesayetinin mağdur ettiği, dindar-muhafazakar kesimlerin haklarını arayacaklarını, kimsesizlerin kimsesi olacaklarını söylüyorlardı…

Toplum onların bu çıkışını benimsedi ve destekledi. Türkiye, bir değişim ve atılım dönemi yaşadı. Azınlık haklarından, Kürt meselesine, Alevi çalıştaylarından, AB üyeliğine varıncaya kadar, bir dizi tabu konu cesaretle ve elverişli bir ortam içinde tartışıldı. Türkiye “model ülke” olarak görülür oldu.

Ancak bu gelişme içinde soru işaretleri de barındırıyordu. İktidar demokrasiyi içine sindirecek bir alt yapıya ve geçmişe sahip miydi? Farklılıkları anlayıp çözümleyebilecek bir kültürel formasyon oluşabilecek miydi?

Askeri-bürokratik vesayetle mücadele sırasında Gülencilerin iktidarı hedef alması gerilimi tırmandırdı; koruma içgüdüsüyle, demokratik olmayan önlemlere başvuruldu. 15 Temmuz, ise bir başarı ve direniş öyküsünden, “OHAL” ile anılan bir olguya dönüştü.

Dünyada esen otoriterleşme rüzgarı da, iktidarı olumsuz yönde etkiledi.

‘Demokrat’ gitti ‘muhafazakar’ kaldı

Değişim atılımlarının aman vermez karşıtı MHP, muhafazakarlaşma projesinin oyun kurucusuna dönüştü.

AK Parti tabanından ilk itiraz belki de 7 Haziran 2015 seçimlerinde gelmişti. Muhalefet, AK Parti'yi koalisyona zorlayan bu çağrıyı doğru yönetemedi. Seçmen geri döndü. İkinci uyarı 16 Nisan 2017 referandumunda geldi. İki partinin toplam oyu yüzde 62'nin üzerinde olduğu halde, "evet" yüzde 51.4'te kaldı.

Üçüncü uyarı Saadet Partisi

16 Nisan referandumu Türkiye'nin yapısal düzenini alt üst etti. Muhafazakar-demokrat kimliğe oy veren seçmen, çaresizlik ve seçeneksizlik nedeniyle itirazlarını alt perdeden ifade etti. Tepkisini sandıklarda küçük uyarılarla gösterdi. Şurası bir gerçek: Saadet Partisi, hoşnutsuz seçmenin derdinden anlıyor. Onların arayışlarına yakın bir yerde duruyor. Genel Başkan Karamollaoğlu, bir anda sahneye çıkmadı. Türkiye'nin daha farklı yönetilebileceği düşüncesi, AK Parti seçmeninde ve değişik kesimlerde yaygınlaştıkça, sakin çıkışlarıyla dikkatleri üzerine çekti.

SP'nin önerdiği platform ilkeleri, her eğilimden seçmeni etkileyebilecek bir olgunluğa işaret ediyor: "Kutuplaştırıcı dili terk edin", "Kuvvetler ayrılığını ve hukukun üstünlüğünü teminat altına alın", "Yolsuzluk ve ısrafla mücadele edelim."

Siyasette yeni şeyler, her zaman mümkündür.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder