24 Mart 1978 tarihinde evinin önünde öldürülen Savcı Doğan Öz cinayetinde karar aşamasına gelinmişti. Genel Kurul kararını dinleyen eşi Sezen Öz nasıl bir devlet gücüyle karşı karşıya olduğunu bir kez daha fark etti. Askeri Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’ndan çıkacak karar, bir cinayetin failini, yani katili cezalandıracaktı. Savcı Doğan Öz’ü vuran kişi yakalanmıştı.
Tanıklar onu teşhis etmiş, kendisi de cinayeti işlediğini kabullenmişti. Öldürülen Savcı Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz, hukukçuydu. Genel Kurul’dan çıkacak karar, acısını dindirmese bile, adalet umudunu korumasına yarayacaktı. Ask. Yarg. Genel Kurulu, 15 üye ile toplandı. 8 üye kararın bozulması, 7 üye ise onaylanması yönünde oy kullanmıştı. Halbuki, kısa süre önce Askeri Yargıtay, mahkemenin sanık hakkındaki idam cezasını onayladı, karar kesinleşti. Tam bu anda bir el davaya uzandı. O ana kadar zanlının idamını isteyen ve kararın tasdik edilmesini savunan Başsavcılık, kararın bozulması için harekete geçti. Kararın yeniden ele alınması ve “düzeltilmesi” için Ask. Yargıtay Genel Kurulu’na başvurdu. Tek oy farkla dava düştü ve sanık tahliye edildi. Artık olan olmuştu.
Dosya, yargılamayı yapan heyetin önüne gelince, yargı tarihine geçecek bir karar yazıldı. Karar özetle şuydu: “Elimizdeki bilgiler, belgeler ve tanık ifadeleri, cinayeti İbrahim Çiftçi’nin işlediğini gösterirken ve vicdani kanaatimiz de bu yönde oluşmuşken, Askeri Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’nun kararına uymak zorunda kalarak sanığı beraat ettiriyoruz.” Bu dosya Adalet Bakanlığı arşivinde duruyor. Hakimler değişse de iktidarlar gelip gitse de o dosya orada durmaya devam edecek. Sezen Öz, yıllardır sürdürdüğü adalet arama yolculuğunu sürdürüyor. Cinayeti teşhir eden, katilleri ve koruyucularını ortaya çıkaran kitaplar yazıldı (Berivan Tapan, “Savcı Doğan Öz’ü Vurdular”, Orhan Gazi Ertekin, “O Da Kızını Öptü ve Gitti”). Birçok TV programında cinayet gündeme geldi. Sezen Öz’ün çabaları boşa gitmedi. Dostları, meslektaşları, gazeteciler Sezen Öz’e destek verdi. 24 Mart 1978 sabahından bugüne dek tam 46 yıldır Doğan Öz’ün eşi Sezen Öz, kızı Heval Bengi, iki oğlu Turan ve Hakan, hukuksuzlukla mücadele ediyor. Sezen Öz bir yargıç olarak hukukun yok edildiği bir yargılama sürecini bütün acımasızlığıyla yaşadı. Çocukları da aynı şeyleri yaşadı. Şimdi torunlar büyüyor. O dosya orada durdukça onları adalete inandırmak mümkün olmayacak. Doğan Öz, içinde yaşadığı sistemin ne kadar adaletsiz olduğunu şu satırlarla dile getirmişti: “Bin ibadet bedeldir bir adalete/Bunu laf-ü güzaftan bahsederiz/Biz ki adaleti tevzi etmede/Fukaranın anasını belleriz.”