Bir önemli kitapçı, bir büyük yayınevi yöneticisi ile “Karantina günleri”ni konuştuk. Everest Yayınları, bağımsız, geçimini yayıncılıktan sağlayan bir aile şirketi. Kurucusu Şanlıurfa eski milletvekili Faruk Bayrak. Kurum adına kardeşi Vedat Bayrak’la konuştuk.
- 11 Mart’tan bu yana çalışanlarımız evden çalışıyor. Yayın yönetmenleri haftada bir toplantıya geliyorlar ama daha çok görüşmelerimizi online olarak yapıyoruz.
- AVM’ler kapanınca kitabevleri de kapanmış oldu. Çünkü ağırlıklı olarak zincir kitabevleri AVM’lerde. 11 Mayıs itibarıyla D&R bazı mağazalarını yeniden açtı. Karantina döneminde yayıncılar doğal olarak internete yüklendi. Eskiden kitap satışının yüzde 20’si internetten gerçekleşiyordu, şimdi yüzde 80’i internetten gerçekleşiyor. Ama e-kitap’ın bundaki payı yüzde 1 bile değil.
- Sesli kitap daha hızlı yükseliyor. Eğer bir yayınevi üretim yapamıyorken bir de stoğu döndüremezse kötü duruma düşer. Küçük ve orta ölçekli yayıncıların çoğu şu an kitap basımına ara verdi, tamamen beklemedeler. Biz de yüksek satış potansiyeli gördüğümüz bazı kitapları erteledik. Kimseyi işten çıkarmadık. Bu süreçte yayınevleri genelde eleman çıkartmadı.
- Zor durumda olanlar ücretsiz izne çıkarttı. Araştırma-inceleme kitapları, mistisizm, tarihe ilgi arttı. Ağırlık hâlâ romanda. Bestseller listeler hâlâ geçerliliğini koruyor. İnsanlar sağlık kitaplarından biraz çekinebiliyorlar. “Şifalı otlar” gibi kitaplarda biraz artış var. Beyaz yakalılar giderek daha fazla okuyor. Ekonomi ve kişisel gelişim kitaplarına ilgi var. Ama genel okur profili çok fazla değişmedi. Dünyada ve bizde korona kitapları da başladı.
Kitapçı Parlar: Devlet desteği bekliyoruz
Avukat Canan Parlar, Beyoğlu İstiklal Caddesi, Beşiktaş Çarşı ve Kadıköy Bahariye’deki Mephisto kitabevlerinin sahibi. Kitap ve yayın satarak ayakta kalan başarılı bir işkadını. Kendisine “Karantina günleri” dediğimde, “Biz kitapçılar, hatta Beyoğlu esnafı, krize çok önce yakalanmıştık. Koronavirüs üstüne geldi. Zaten zor zar idare edebiliyorduk” dedi.
Devlet desteği yok mu?
Bankaların kredi desteğini artırma sözü verdiler. Onu da bankalar vermiyor. Yüzde 11 faizle kredi veriyormuş gibi yapıyorlar ama vermiyorlar. Devlete ödenen kiralar için bir çözüm üretmiyorlar. Bu üç aylık döneme ilişkin bir yasal düzenleme gerekiyor. Pandemi var. Bu uygulama Borçlar Kanunu’nda var. Üç ay sonra toplu şekilde ödememizi istiyorlar. Nereden kazanıp da bunu ödeyeceğim? Bu tablo en az bir yıl sürecek. Biz 90 kişiyle çalışıyorduk, şimdi 5 kişi çalışıyor. Devletin kredi imkanlarını artırması şart. Kirayı ödeyemediğimiz için tahliyeyi üç ay sonraya ertelediler. Yayın dünyası etkin bir devlet desteği istiyor. Yeniden ayağa kalkabilmeleri için onların çağrılarına kulak vermeliyiz.