İki intihar bombacısı Mersin’de kendini patlattı. Ardından Mersin Belediyesi’ne yönelik bir operasyon başladı. Birçok soru işaretini içinde barındıran bu eylemi ve sonuçlarını, amacını bir başka yazımda ele almak üzere barış ve huzur kenti Mersin’deki olumlu birikimi paylaşmayı tercih ediyorum. Mersin’deyiz.
Doğup büyüdüğüm topraklarda. İstanbul’dan fırtına ve yağmur haberleri gelirken, burada Akdeniz’ın ılık sularında insanlar denizin keyfini çıkarıyor. Bu şehir insana umut aşılayacak kadar dinamik ve canlı.
Çok farklı kültürlerin, geleneklerin, milliyetlerin barış içinde yaşadığı bir huzur kenti. Lojistik Fuarı’ndayız. Başarılı genç iş insanı dostumuz Latif Şimşek’in davetiyle geldiğimiz kentte önce Lojistik Fuarı’nı ziyaret ettik. Bir aile mesleği olan lojistik alanına yenilikler yaparak katkıda bulunmak isteyen Latif, bu fuara Türkiye’nin en hafif tankerini üretmenin heyecanıyla katılıyordu. “LTF Treyler” firması da onun yeni atılımlarındandı.
Tanker taşımacılığı denince bunun ne kadar karmaşık ve kendisini yenileyen bir alan olduğunu, bu fuarı Latif’le birlikte dolaşırken öğrenmiş bulunuyorum. Tehlikeli madde taşımacılığını düzenleyen bir ADR mevzuatı bulunuyor. ADR Türkiye’nin imzaladığı bir uluslararası sözleşme. Eskiden tankerler arasında ayrım yapılmaz her türlü madde su, benzin, gıda aynı tankerlerle taşınırdı.
Şimdi ADR mevzuatına uymamak mümkün değil. Aslında tehlikeli maddelerin vasıflarına göre faklı korunma, saklanma ve taşıma kuralları yürürlükte. Sağlık açısından çevreyi korumak, doğayı korumak açısından hepsinin ayrıştırılması, faklı koşullarda taşınması gerekiyor.
Türkiye bu alanda epeyce mesafe almış durumda. Mersin, genç bir şehir. Büyüyen limanıyla, tekstil, tarım ürünleri alanında artan ihracat potansiyeliyle, başarılı belediye başkanıyla, diğer illere örnek olacak bir gelişme izliyor.
6’lı masada yeni perspektif
6’lı masada Meral Akşener’in, “kazanacak aday” sözlerinden bir kriz havası yaratılmıştı. Bu nedenle gözler 2 Ekim’deki buluşmaya dikilmişti. Önceki gün kafalardaki soru işaretlerine bir ölçüde açıklık getirildi. Tabii kafası karışık olanların öne sürebileceği birçok gerekçe hâlâ mevcut.
Kendi kavrayışım ve siyaseti okuma yöntemimle başından beri bu masanın gayet sağlam ayaklar üstünde durduğunu görebiliyorum. Bu masanın sorunlu ortağı olarak görülen İYİ Parti’nin bir siyasi proje olarak merkeze yerleşmeye hazırlandığını söyleyebiliriz.
Merkez sağa tabii. Merkez solda da CHP duruyor. Bir seçim kazanabilmek için bu iki gücün ittifakını olmazsa olmaz görüyorum. Yani, İYİ Parti ittifakı bozarsa, iktidar mücadelesinin dışına düşebilir. HDP tahminlerin aksine daha da kilit hale gelebilir. Meral Akşener, geçen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bu yolu denedi. İstanbul yerel seçimlerinde yanlışı tekrar etmedi.
Başarı kazanıldı. Artık yeniden oyun bozması, onun gibi deneyimli bir siyasetçinin yapacağı iş değil. Son ortak bildiri, gerçekleri ifade ediyor. Değişim rüzgarı hafif esintilerle toplumu sarıyor.
Muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı 6’lı masadan çıkacak. Özet bu.