ABD, Türkiye’ye karşı, vize konusunda, şimdiye kadar çok az ülkeye (örneğin geçen ay Kamboçya, Eritre, Gine ve Sierra Leone) uyguladığı bir yaptırıma başvurdu.
ABD ile ilişkiler şimdiye kadar hiç bu kadar kötü bir noktaya gelmiş miydi? Ben hatırlamıyorum.
İlişki ne zaman kırılmaya başladı ve hangi aşamalardan geçti?
Yakın geçmişe bakalım:
Bence değişim 17/25 Aralık 2013 operasyonlarıyla başladı.
ABD'nin İran'a uyguladığı petrol ambargosunun Türkiye tarafından delinmesi, büyük ihtimalle, Washington'la iplerin gerilmesinin ateşleyicisi oldu. Dünyanın en büyük "racon keseni" olarak Washington, "ABD çıkarlarına aykırı" gördüğü petrol ticaretini cezalandırmaya karar verdi. Gülen Cemaati’nin "Erdoğan'a kelepçe geçirme" hamlesindeki ABD boyutunu, şimdi daha iyi anlayabiliyoruz.
Yeni hamleler
Bunu 15 Temmuz 2016 darbe girişimi izledi. Türkiye Gülen'in teslimi için bastırırken ABD yeni hamleler yaptı. Suriye'de PYD'yi silahlandırdı, Türkiye'nin ısrarlarına aldırmayarak onlarla stratejik işbirliğine girişti. Rıza Zarrab'ın ve Halk Bankası Genel Müdürü Yardımcısının ABD'de tutuklanmasına ek olarak, bakan Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı çıkarttı.
ABD medyası Türkiye'deki tutuklamalara, özellikle insan hakları temsilcilerinin tutuklanmalarına sert tepkiler gösteren yayınlar yaptı. Son olarak, ABD Konsolosluk görevlisinin gözaltına alınması, ifadelerinin basına servis edilmesi ve ardından tutuklanması, olayları başka bir düzeye taşıdı.
AK Parti iktidarı da, ABD karşıtı bir cepheleşme çabasında. İran'a yönelik ambargo nedeniyle başlayan gerilim İran'la askeri harekat planlama noktasına doğru gelişti. ABD'nin Kürtlere yönelik destekleyici siyaseti karşısında; İran, Irak ve Suriye ile birlikte, bir “karşı blok” hedefleniyor.
Rusya, Türkiye'nin Batı kampıyla artan gerilimini görüp, belli konularda askeri işbirliğini geliştirici yolları açık tutuyor. Ancak bir süper devlet olarak Moskova'nın da sınırları var. Rusya- Türkiye ilişkileri, düşünülen noktada değil: Rusya Türklere vizeyi kaldırmadı. Barzani'ye ambargo uygulamak, vanayı kapatmak gibi yollara başvurulmasını istemiyor. Kürtleri tamamen karşı kampa iten bir çizgi içine girmiyor.
Kürtlerle birlikte çözümler üretmek yerine, Kürtlere karşı İran-Irak ile aynı cepheye girme tercihi, başımıza daha büyük sorunlar açabilir...
Türkiye'nin Batı kampından kopması, Avrasyacı bir hayal. İhtiyacımız; içeride demokrasiye, dışarıda barışçı çözümlere yönelerek, 2000'li yılların başındaki değişim enerjisine dönmek, dönebilmek.
10 Ekim 2017, Salı 05:00
Haberin Devamı