Rusya’da yükselişe geçen Türk dizileri, bir toplumsal tartışmayı da beraberinde getirdi. Putin’in sevdiği isimlerden ve aynı zamanda Fransız ırkçılığının lideri Le Pen’in arkadaşı olan milletvekili Vitali Milonov, Rusya’da yayınlanan Türk dizilerine veryasın ediyor. Bu dizilerin, gerçek bir Türkiye yerine hayali bir Türkiye inşa ettiğini söyleyen milletvekili, tepkisini, yasakçılığa varacak noktaya götürmüş durumda. Türk dizilerinin yayından kaldırılmasını savunuyor.
Vitali Milonov
Milonov, Rus kadınlarını Türk çapkınlarından kurtarmak gerektiği görüşünde. Ona göre bu diziler Rus kadınlarını Türkiye’ye çekiyor ve bu ülkeyi peri masalı ülkesi olarak aktarıyor.
Bu dizilerdeki erkek oyuncular da tepkinin odağında. Yakışıklı Türk jönlerinin Rusya’da kazandıkları pöpülerlik belli ki kıskançlığa yol açıyor. Milonov’a göre, büyük birer aktör gibi parlatılan Türk oyuncular, aslında son derece yeteneksiz kişilerden oluşuyor. Bunlar aslında döner kesmek yerine rol kesmeyi öğrenmiş kabiliyetsiz kişiler.
Demek ki Türklerin dönercilik konusundaki başarıları da bir kompleks konusu olmuş. İşin aslı, Türk dizilerinin Rusya’da rekor kırmasının yarattığı şaşkınlık. Dünyanın en köklü toplumlarından biri olan Rusya, sanat, sinema, resim, roman, heykel gibi kültürel alanlarda büyük isimler yetiştirmiş bir ülke. Bu nedenle de şimdiye kadar Türkiye gibi sanat ve kültür alanında pek de önemsemedikleri bir ülkenin böylesine etkili olması karşısında şaşkınlık içinde olabilirler.
Milonov, dönerci diye tanımladığı Türk erkeklerinden Rus kadınlarını korumak üzere bir dizi tedbir öneriyor… Ona göre, çapkın Türk erkekleriyle karşı karşıya kalan Rus kadınları, çoğu zaman, durumu anlayamıyor. Erkek büyük bir aşık gibi ortaya çıkıp, kadını yoldan çıkarıyor, kadından çocuk yapıyor, sonra da çocuğu annenin elinden alıyor. “Ben olsam evli olmayan Rus kadınlarının Türkiye’ye seyahat etmelerini yasaklardım” diyor Milonov.
Türk dizileri Rus kanallarında Amerikan ve Rus dizileriyle yarışıyor. Dizilerin kadın ve erkek oyuncuları Rus kamuoyunda büyük ilgi görüyor. Rusya’da Türk dizilerine rağbet öyle bir noktaya varmış durumda ki Türk dizilerinin Rus adaptasyonları da üretilmeye başlanmış: Örneğin, İstanbul’da geçen bir dizi, Moskova’ya uyarlanarak yeniden çekiliyor.
Bu rekabet henüz siyasi alanda bir sorun çıkarmış değil. Çoğunluk Rus seyircisi durumdan memnun ve Türkiye’den gelecek yeni dizilerin yolunu gözlüyor.
Eşcinsel karşıtlığıyla da tanınan Milonov, Saint Petersburg’ta bir ahlak polisi örgütlenmesinin kaçınılmaz ihtiyaç olduğu görüşünü de dile getirmiş. Rus toplumu, içe dönük bir toplum. Bu nedenle de sosyal hayatları, kadın-erkek ilişkileri, dünya genelinde yeterince bilinmiyor.
Türk dizilerinin Rusya’daki bir etkisi de ahlak konusunu bir tartışma başlığı olarak gündeme getirmesi. Yani yeni bir tartışmanın önünü açması. Milonov bir örnek, mutlaka tersi örnekler de vardır. İzleyeceğiz.