Giriş
Sakin bir seçim geçirdik. İkinci aşama oyların sayılmasıydı. Bu aşamayı da geride bırakmak üzereyiz.
1-2 olay dışında, çok büyük bir kavga-gürültü olmadı. Bütün bu süreçte, Anadolu Ajansı'nın veri akışını gece yarısı aniden durdurması ve Üsküdar'daki bazı gerginlikler dışında, çok büyük bir anormallik yaşamadık.
Sıkıntılı günler yaşadıysak da, sokaktaki hayat, esas olarak normal şekilde devam etti. Hemen her seçimden sonra bir itiraz süreci yaşanır. Tabii bu kez İstanbul, Ankara gibi iki dünyaca ünlü metropolün belediye başkanlığının 25 yıl sonra iktidardan muhalefete geçmek üzere olması, işlerin uzamasına ve psikolojik bir sürtüşmeye yol açıyor.
Kesinleşmeyen sonuçlara göre, iki ilde, CHP’liler, YSK’nın sitesindeki rakamların ışığında, seçimi kazandıklarını, itiraz olsa da olmasa da, başkanlık mazbatalarının verilmesinin gerektiğini iddia ediyorlar.
AK Partililer ise, önce geçersiz oyların yeniden sayılmasını talep ediyorlar. AK Parti’nin yeniden sayım taleplerinin önemli bir kısmının karşılanmasına, CHP'liler tepkili. “Bu işin içinde başka iş var, geçmişlerini temizliyorlar” değerlendirmeleri görüyoruz.
Bizim yurttaşlar olarak beklentimiz, oylarımızın ziyan olmaması. Belki bundan da önemlisi, gerilimi tırmandıracak çıkışlardan, girişimlerden kaçınılması.
Tabii, sayımların aşırı uzamaması ve bıktırıcı bir bürokratik çarkın içine girmemek de, bizim yararımıza olacak. Umuyor ve bekliyorum ki, bu iş fazla uzamadan, sonuçlar kesinleşir ve yeni belediye başkanları, şehirlerin, ulaşım, hava kirliliği, ses kirliliği, inşaat kirliliği, yeşil alan yetersizliği, kütüphane yetersizliği gibi sorunlarını ele almak için, masa başına oturup çalışmaya başlar.
Türkiye'nin şehirlerinde yaşayan insanlar olarak, daha nitelikli bir yaşamı hak ediyoruz.
Malatya’da Tarık Kaya hapiste
Bir gazeteci olarak, yılların birikimi sonucu, Anadolu'nun dört bir yanında dostlarım, arkadaşlarım vardır. O şehirlere gittiğimde görüştüğüm, ya da orada neler olup bittiğini öğrenmek için aradığım insanlardır bunlar.
Malatya Eğitim- Sen şube başkanı Tarık Kaya bu dostlarımdan birisidir. Geçenlerde telefon edip halini hatırını sormak istedim. Telefonu eşi açtı. “Tarık hapiste” dedi. Sonra avukatı Ercan Kısacık’ı aradım. İddianamesini okudum.
Bir öğretmen örgütü olan Eğitim-Sen'in faaliyetleri. Slogan atmak, pankart taşımak gibi suçlamalar. Bunlarla, bir yurttaşı, bir öğretmeni hapiste tutmanın ülkemize ne kazandırdığını anlamakta hala zorlanıyorum. Tarık’ın duruşması 22 Nisan’da. Umarım özgürlüğüne kavuşur.
Kitap: Nihan Kaya, “İyi Toplum Yoktur”
İthaki Yayınları
