Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’ye operasyon yapma dahil birkaç önemli konuyu halletmek amacıyla gittiği Soçi’den farklı bir ajanda ile döndü. Putin ile buluşmanın ardından uçakta yaptığı açıklamasındaki şu cümleler, yeni durumun ilk işaretleri arasında sayılabilir: “Putin’in ‘Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur’ gibi bir yaklaşımı var.
Biz de diyoruz ki şu anda bizim istihbarat örgütümüz Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak.” Başta Suriye toprakları üzerinde operasyona kilitlenmiş gibi görünen görüşmelerden, farklı bir sonuç çıktı. Cumhurbaşkanı bu açıklamasıyla ilk değişim işaretini verdi. Ardından Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu benzer yönde açıklamalarda bulundu.
Bunun üzerine muhalif Suriye güçleri içindeki bazı gruplar durumu protesto amacıyla özellikle bu yeni adımları hedef alan gösteriler yaptılar. Bu tepkiler üzerine Türkiye tarafından açıklamalar yapıldı, siyasetlerde bir değişiklik olmadığı vurgulandı. Bu yeni adımın MHP ile de paylaşıldığı ve onayının alındığı anlaşılıyor.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Çavuşoğlu aleyhinde bazı gösteriler yapılması üzerine onu açıktan destekleyen bir açıklamada bulundu: "Dışişleri Bakanımızın Suriyeli muhaliflerle Esad rejimi arasında barışın tesis edilmesi hususundaki yapıcı ve gerçekçi sözleri, kalıcı çözüm arayışlarına güçlü bir nefestir."
Daha sonra AK Parti’nin etkili isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı bu siyaseti doğrulayan bir değerlendirme yaptı: “Dolayısıyla (Suriye ile) endirekt olarak sürdürülen bu ilişkilerin direkt hale gelmesi, seviyesinin de yükselmesi inşallah yaşadığımız ve çok bedeller ödemek zorunda kalan insanlar açısından da bu süreç inşallah sona erer, bedelleriyle birlikte.
Bunu çok doğru bir yaklaşım olarak görüyorum, sayın Bahçeli de bunu ifade etmiş." Suriye ile belli düzeylerde görüşmelerin başladığı, bazı konuların ele alınıp bazı çözümler üretilmeye çalışıldığı anlaşılıyor. Bu, bence gerçekçi bir adım. Suriye’deki kargaşanın ve belirsizliğin sürmesinin en çok zararını çeken ülkelerdeniz.
Bir başka ülkenin topraklarında asker bulundurmak, bunu uzun süre sürdürebilmek, kolay değil. Suriye’deki Esad yönetimiyle çok çeşitli sorunlar bulunuyor. Üstelik bölgenin etkili ülkelerinden İran, Suriye rejimini etkiliyor. Her seferinde açık ya da dolaylı yollarla siyasete müdahalelerde bulunuyor. YPG konusunda Türkiye’nin çağrılarına destek veren çıkmıyor. Yılların birikimiyle düğümlenmiş konular paketi önümüzde duruyor.
Her şeye rağmen silahın yerini diyaloğun ve müzakerenin alması çok önemli. Başlamak, bitirmek için şart. Bölgenin ve ülkemizin yararına olabilecek tüm yeni adımları ve yeni başlangıçları önemsemek gerek. Binbir gücün cirit attığı bir bölgede kalıcı çözümlere ulaşmak şimdilik bir hayal gibi görünse de atılan her adımın yeni imkanlar ve kolaylıklar getirmesini umuyoruz.