Sabah bir TV programında öğretim üyelerinden birisi, “Bu felaketi az hasarla atlatabilmenin en önemli yolu Dünya Sağlık Örgütü’nün ilkelerinden olan dayanışma ve nezaket...” şeklinde bir değerlendirmede bulundu. Bunun üzerine moderatör, “Çok şükür ülkemizde ciddi bir dayanışma ortamı oluştu” diye karşılık verince, öğretim üyesi de şöyle devam etti: “Maalesef ülkemizde de virüs taşıdığını düşündükleri sağlık çalışanlarını, apartmanlarında görmek istemeyenler var. Benim gibi bu görevi üstlenen doktorlara uzak duruyorlar. Çocukları çocuklarımıza suçluya bakar gibi bakıyor.”
İnsan, hem toplu yaşamayı seven, hem de kendini düşünen bir varlık. Bir yandan dostları, birlikte hayatı oluşturdukları yakınlarıyla sırt sırta verebiliyor, bir bakıyorsunuz kendi çıkarları uğruna olmadık bencillikleri yapabiliyor.
Sağlık çalışanları, bu toplumun yaşamını korumak için en ön safta bir direniş gösteriyorlar. En çok onlar kayıp veriyorlar. O insanlara “bizden uzak dursunlar” şeklinde dışlayıcı tutum gösterenler karşısında hüzünlenmemek elde değil.
Asyalılara yönelik nefret
Önceki gece CNN International’da, Uzakdoğulular ve hayvan pazarları üzerine bir program vardı. Küçümseyici, dışlayıcı, üstten bakan yaklaşım kendini belli ediyor, “Bizi siz hasta ettiniz” mesajı veriliyordu. El-Cezire’nin internet sitesindeki Eoghan Macquire imzalı yorum, Asya’ya yönelik nefretin COVID-19 Pandemisi üzerinden sosyal medyada iyice yaygınlaştığına dikkat çekiyor.
Jing isimli Şangaylı bir genç kız (26) sosyal medya hesabı üzerinden bir video yayınlıyor. Amacı, salgının Çin’deki gündelik yaşama yansımasını paylaşmak... Facebook’taki 60 bin izleyici teşekkür ve desteklerini bildiriyor. Ardından saldırgan mesajlar geliyor. İlk tepki: “Çekik gözlü p.çler...” Sonra Çin’in dünya nüfusunu kontrol etmek amacıyla bu virüsü ürettiği yazılıyor.
Jing, saldırgan değerlendirmeler karşısında şaşkına dönüyor. Sonra bunlar siliniyor. Facebook, Twitter sorumluları onaylamadıkları bu mesajları kaldırdıklarını söylüyorlar, ancak kaç mesaj kaldırdıklarını söylemiyorlar. Avustralya’dan İngiltere sokaklarına kadar dünyanın birçok yerinde son günlerde Asyalıları hedef alan sayısız eylem ve davranış görüyoruz.
ABD Başkanı Trump’ın “Çin Virüsü” ifadesi de yönelimin parçası. İspanya’da ise devletin virüs konusundaki kurallarına uymadığı söylenen çingenelere düşmanlık var. Bu ötekileştirici yaklaşımlarla arasına mesafe koyanlar da var. Başta sağlık çalışanları ve doktorlar olmak üzere evrensel bir dayanışmadan söz etmek mümkün.
Deneyimlerini paylaşıyorlar, öğrendiklerini dünyanın değişik yerlerindeki meslektaşlarına aktarıyorlar. Bir insanlık sınavından geçiyoruz. Bundan ırkçılık ve bencillik çıkarmak isteyenler yanıldıklarını görecekler. Felaketten dayanışma ile çıkılacak... Dayanışmanın gücü artacak...