Koronavirüs, grip, nezle gibi hastalıklara yakalanmamak için sağlıklı yaşam kurallarına dikkat etmek ve beslenmede bazı gıdalara daha fazla yer açmak gerekiyor. İşte İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’dan bağışıklığımızı güçlendirecek 10 tavsiye.
1- HER GÜN EV YOĞURDU
Bağırsaklarımızda 100 trilyonu aşkın bakteri bulunur. İyi bakteri sayısı ne kadar fazla olursa bağışıklık sistemimiz de o kadar güçlü olur. Bağırsağımızda iyi bakteri sayısını artırmanın en iyi yolu doğal probiyotikler içeren yiyecekleri sofrada daha çok bulundurmaktan geçiyor. İşte en pratik probiyotik besin listesi: Ev yapımı turşu, şalgam suyu, yoğurt, kefir, peynir.
2- STRES YAPMAYIN, ÖNLEM ALIN
Stres, kötü beslenme ve kabızlık bağırsak florasını negatif etkiliyor ve kötü bakterilerin çoğalmasına neden olarak bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. Koronavirüsle ilgili panik ve stres yapmak yerine önlem alın. Ellerinizi sık sık yıkayın, kalabalık ortamlarda bulunmayın, maskenizi takın ve aşı olun.
3- GÜNDE 1 TANE KİVİ
Bağışıklık dediğimizde hepimizin aklına C vitamini geliyor. C vitamininden zengin beslenmek gerçekten önemli. Kivi, turunçgiller, yeşil yapraklı sebzeleri her gün yemeye özen gösterin. Günde 1 tane kivi, ihtiyacınız olan C vitamininin çoğunu sağlar. Taze meyve yiyemiyorsanız kuru meyve tüketin. Doğal yiyeceklerden alınan C vitamininin takviyelere göre biyo-yararlanımı daha yüksek. Mor renkli yiyecekleri (mor lahana ve mor soğan gibi) öğle ve akşam yemeklerinde mutlaka tüketin.
4- AÇIK HAVAYA ÇIKIN
A vitamini ve D Vitamininin bağışıklık üzerine olumlu etkisi var. D vitamini sentezi için mayıs-ekim arasında her gün saat 11.00-15.00 arasında yarım saat kadar kolları ve bacakları güneşlendirmek, bununla birlikte havuç, ıspanak, karalahana, yumurta ve balık çeşitlerine sofralarda yer açmak gerekiyor. D vitamini kanda 50-60 ünitenin üzerinde olmalı, bu sevilerin altındaysa dışarıdan takviye edilmeli.
5- DEMİR DEPONUZ DOLU OLSUN
Demir eksikliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden oluyor. Özellikle 14-45 yaş arası kadınlarda ve büyüme gelişme çağındaki çocuklarda çok sık görülüyor. Vücut demir depoları azalınca hücrelere yeteri kadar kan gidemiyor. Hücre oksijenlenmesi azalıyor. Bu durumda salgın hastalıklara yakalanma riski artıyor. O nedenle demirden yana zengin yiyecekler olan kırmızı et, yumurta, karaciğer, kurubaklagiller ve pekmezin beslenmede yer alması gerekiyor.
6- ÇORBANIZA YULAF KEPEĞİ
Birçok bilimsel araştırmada beta-glukan içeren yulaf kepeğinin bağışıklık sistemini güçlendirdiği gösterildi. Çorbalarınıza veya yoğurdunuza ekleyeceğiniz günlük 2-3 yemek kaşığı yulaf kepeğinin hem bağırsak çalışmasında hem daha tok hissetmekte hem de bağışıklık sistemini güçlendirmekte faydasını görürsünüz. Bu arada farklı sebzelerden kemik suyuyla çorbalar hazırlayın. Üzerine mutlaka zencefil, acı biber serpin.
7- SOFRANIZDA BALIK VE SEMİZOTUNA YER AÇIN
Omega-3 oranı yüksek besinler olan balık, ceviz, semizotu gibi yiyecekler hücre kanlanmasını artırmak, damar kireçlenmesini önlemek gibi pek çok fayda sağlıyor. Koruyucu kalkan oluşturuyor.
8- ATIKLARI SU İÇEREK UZAKLAŞTIRIN
İyi bir dolaşım, beraberinde iyi bir boşaltım ve iyi bir metabolizma için yaz-kış demeden, günde 10 bardak su içmeyi alışkanlık haline getirin. Özellikle kış aylarında susama hissi azaldığı için günlük su tüketimi yetersiz kalıyor. Bu durumda atık maddeler vücuttan gerektiği hızda atılamıyor, toksin birikimine uygun zemin oluşuyor. Bütün bu süreç hastalıklara yakalanma riskini artırıyor.
9- HAREKETE GEÇİN
En önemli bağışıklık sistemi koruyucusu harekettir. İşleyen demir pas tutmaz atasözünde olduğu gibi ne kadar çok hareket ederseniz vücudunuza o kadar büyük iyilik etmiş olursunuz. Kan dolaşımını ve metabolizma hızını arttırarak bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirirsiniz. Her gün 10 bin adım atmaya özen gösterin. Egzersizi spor salonu yerine açık havada gün ışığında yapın.
10- YATAK ODANIZ MAĞARA GİBİ OLSUN
Vücudu onarmak için uyku çok önemli. Bağışıklık sisteminizin güçlü olması için mağara gibi karanlık, sessiz ve çok sıcak olmayan bir odada uyuyun. Yatak odanızda cep telefonunuzu şarj etmeyin, televizyon, ipad gibi elektronik aletler bulundurmayın. Uykunuzun tuvalete gitmekle bölünmesini istemiyorsanız akşam 20.00’dan sonra su içimini kısıtlayın. Su tüketimini gün içinde yoğunlaştırın.