Bel çevresindeki mi yoksa basenlerdeki yağlanma mı daha tehlikeli? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, bu soruyu “Bel çevresindeki” diye yanıtlıyor ve sebeplerini anlatıyor.
Genel olarak iki tür bölgesel yağlanmadan bahsedebiliriz. Bel çevresindeki yağlanma ve basen bölgesindeki yağlanma. Bel çevresindeki yağlanma sağlık açısından daha riskli. Çünkü buradaki yağ hücreleri daha büyük ve iç organlara daha yakın. O nedenle bel çevresi kalın olanlar, basen çevresi kalın olanlara göre metabolik açıdan daha riskli. Yani şeker hastalığı, diyabet, damar sertliği gibi hastalıklara daha yatkın.
Hormonal düzensizlik yağlanmayı etkiler
Bölgesel yağlanmada genetiğin yanı sıra hormonal düzensizliğin de rolü var. Pankreasımız tarafından salgılanan insülin hormonu bel çevresi kalın olanlarda daha yüksek bulunur. İnsülin, yediğimiz yiyeceklerle vücudumuza giren şekeri hücre içine sokarak vücudumuz tarafından kullanılmasını sağlar. Ancak bel çevresi kalınlaşmaya başladığı zaman insülin hormonu şekeri hücre içine koymakta zorlanır ve vücut insülini yükseltmeye başlar. Bu durumda iştah çok açılır ve yağlanma daha fazla olur. Yani şeker hastalığının ayak sesleri ortaya çıkmaya başlar.
Basen çevresi genişse östrojene dikkat
Basen çevresi geniş olanlarda östrojen dengesizliği vardır. Östrojen büyük ölçüde yumurtalıklardan, az miktarda da yağ hücrelerinden salgılanan kadınlık hormonudur. Bu duruma adet düzensizliği eşlik edebilir.
Ense ve üst gövde şişmanlığından sorumlu hormon ise böbrek üstü bezlerinden salgılanan kortizol hormon yüksekliği olabilir. Bu durumda yüzde yuvarlaklaşma ve kırmızılaşma, gövdede menekşe rengi çatlaklar ve tansiyon yüksekliği gibi belirtiler görülebilir.
Bölgesel zayıflama için yapılması gerekenler
Bölgesel zayıflamanın en iyi yolu doğru beslenmek ve beraberinde bölgeye göre egzersiz yapmaktır. Bazı gıdalar kilo verme sürecinde hem tokluğu artırarak hem de metabolizmayı hızlandırarak bize yardımcı olabiliyor. Yoğurt, greyfurt ve yeşil çay bu konuda en çok araştırılan yiyeceklerin başında geliyor. İnsan yağ yiyerek yağlarından kurtulamaz. Dünyadaki en yüksek kalorili yiyecekler yağlı yiyeceklerdir. Fark etmeden tükettiğimiz yağlı yiyeceklere karşı dikkatli olmalıyız. Genel olarak yumuşak yiyecekler, ağızda dağılan yiyecekler ve elde yağ bırakan yiyecekler yağlıdır. Örneğin açmalar, poğaçalar, kruvasanlar, çerezler, cipsler, kurabiyeler.
Karbonhidratlı besinler yağ hücrelerini şişirir
Yağlı yiyeceklerden sonra en kalorili ikinci önemli grup ise karbonhidratlardır. Her ne kadar vücudun temel enerjisini karbonhidratlar verse de gereğinden fazla tüketilirse yağ hücrelerimizi şişirmede üstlerine yoktur. Pilav, makarna, börek, ekmek, çorba, pasta, patates, mısır, tatlı ve meyveler en çok tükettiğimiz karbonhidrat kaynaklarıdır. Geleneksel yeme şeklimiz göz önüne alındığında ne kadar karbonhidratlı yediğimizin farkına varabiliriz. Örneğin çorba ya da patatesli tavuk yanında pilav ve ekmek de yenir. Yani yanlış bir şekilde aynı anda farklı karbonhidrat kaynakları tüketilir. Vücudumuzdaki fazla yağlardan kurtulmak için yemekteki karbonhidrat miktarını azaltıp uygun miktarda yoğurt, et, sebze, salata ve su ile yiyecek çeşitliliği yapmalıyız.