Besinlerin değerinin kaybolmaması için satın alma, hazırlama, pişirme ve saklama konusunda dikkat etmemiz gereken bazı kurallar var. Gıda Mühendisi ve Beslenme Uzmanı Gamze Ekinci anlatıyor
1-Ambalajı kontrol edin
Besinlerin güvenliği ve hijyeni tüketiciye ulaşana kadar, tüm besin zinciri boyunca yasal kontrollerden geçer. Marketlerden doğru besini seçmek, üreticinin sorumluluğu olduğu kadar tüketicinin de sorumluluğundadır. Paketli gıda almadan önce mutlaka ambalajı kontrol edin. Ambalajda delik, yırtık veya açık köşeler olmamasına dikkat edin. Donmuş besinler katı formda olmalı ve çözülme belirtileri göstermemeli. Konserve gıda alırken ezilmiş, hasar görmüş, paslanmış, şişmiş olanlardan uzak durun. Et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri gibi raf ömrü kısa gıdaların tavsiye edilen tüketin tarihlerine özellikle dikkat edin.
2-Alışverişte eti sona bırakın
Et, tavuk, balık, hindi, deniz ürünleri ve süt ürünleri gibi bozulabilen gıdaları market alışverişinde sona bırakmanız daha uygun. Böylece soğuk zincirin kırılmasını önler, mikroorganizmaların üreme riskini de azaltırsınız.
3-Poşette neler yan yana olsun?
Markette poşetleme sırasında buzluktan veya buzdolabından çıkarılmış soğuk besinleri birlikte paketleyin. Bu şekilde diğer besinlerle ısı alışverişini engeller ve çapraz bulaşmanın önüne geçersiniz.
4- Hızlıca depolayın
Satın aldığınız besinleri eve getirdikten sonra hijyenini sağlayıp hızlıca depolayın. Dondurulmuş ürünleri en kısa sürede derin dondurucuya koyun. Bu zamanı en fazla yarım saat olarak düşünebiliriz.
5-Etin rengine bak tazeliğini anla
Etin rengi tazeliğini gösterir. Sığır eti tipik olarak parlak kırmızı renktir. Genç dana eti grimsi pembedir. Daha yaşlı dana eti koyu pembedir. Balık alırken mevsiminde olmasına dikkat edin. Güvenilir bir satıcıdan satın alın. Taze balığın gözleri parlak ve canlı, yüzgeçleri koyu renklidir. Balığı kokladığınızda kuvvetli bir koku alıyorsanız bu, balığın taze olmadığının bir işareti olabilir.
6-Doğrama tekniği önemli
Taze sebze ve meyveler önce ayıklamalı, sonra iyice yıkanmalı ve doğranmalı. Meyve-sebzeler kesildiklerinde oksijen ve ışığa maruz kaldıkları için vitamin ve mineral içeriklerini kaybetmeye başlar. Bu nedenle ince doğramak yerine iri parçalar halinde, ezmeden doğramak besin kaybını azaltır. Koyu yeşil yapraklı sebzeleri vitamin kaybı olmaması için bıçakla değil elinizle doğrayın. Pişirirken renginin korunması için tencerenin kapağını sürekli kapalı tutmayın, kapağı açık pişirin. Sebzeleri pişirirken soda, maden suyu eklemeyin. Yeşil-sarı sebzelerden yapılan salatalara limon veya sirke ekleyerek bekletmek A ve C vitamini değerini azaltır, unutmayın.
7-Kışa sebze şoklama ile saklanır
Taze sebzeleri kış için saklayacaksanız şoklama yöntemini tercih edin. Yani haşladığınız sebzeleri bekletmeden hızlı bir şekilde buzlu soğuk su dolu bir kabın içine koyun. Soğuk su ve buz sebzelerin diri kalmasını sağlar. Sıcak suyun etkisiyle gevşeyen sebzeler soğuğun etkisiyle canlanır. Böylece dondurucuya atılmaya ve kış için saklanmaya hazır hale gelir.
8-PIŞIRME SÜRESINI KISA TUTUN
Sağlıklı pişirme yöntemlerinin en yaygın olanları fırında, buharda, ağır ateşte pişirme, haşlama ve buğulamadır. Bu yöntemler, gıdaların makro ve mikro besin ögelerini korur, kanserojen madde oluşumunun önüne geçer. Eğer besinleri kaynatacaksanız içerisine koyabildiğiniz kadar az sıvı koyun. Bu, besin ögelerinin sıvıya geçip ziyan olmasını engeller. Mineral ve vitaminleri korumak için besinlerinizi olabildiğince az pişirmeye çalışın. Sebzelerin pişirme öncesinde kabuklarını soymayın. Bu besinin içeriğini daha fazla korumasını garanti eder. Besinlerin yağ ile temas süresini kısa tutun. Bir kere kullandığınızı yağı mutlaka atık yağ biriktirme şişesine alın.
9-YUMURTAYI FAZLA PIŞIRMEYIN
Yumurta en fazla 8 dakika haşlanmalı. Uzun süre pişen veya haşlandıktan sonra bekleyen yumurta sarısının etrafı yeşil renk alırsa hem sindirimi güçleştirir hem de besin değeri azalır.
10-Haşlama suyunu dökmeyin
Bitkisel protein kaynakları kuru fasulye, nohut ve mercimek gibi kurubaklagiller aynı zamanda vitamin ve mineral açısından da oldukça zengindir. Kurubaklagiller iyi pişirildiklerinde protein değerleri artıyor. Ancak haşlama sularının dökülmesi vitamin ve mineral kayıplarına yol açabiliyor. Kurubaklagilleri, pişirme suyunu dökmeden, az suyla pişirirseniz besin değerlerini korumuş olursunuz. Makarna ve erişte gibi besinlerin de haşlama suları dökülmemeli, çekeceği kadar suyla suyu çektirilerek pişirilmeli. Haşlama suyu dökülür ve ardından soğuk suyun altında tutulursa B grup vitaminlerde kayıplar oluşabilir.
11-En fazla 2 saat bekletin
Pişmiş besinler oda sıcaklığında 2 saatten uzun süre bırakılmamalı, buzdolabına konulmalı. Etler birer yemeklik miktarlarda, yassı bir şekilde paketlenmiş olarak dondurulmalı. Dondurulmuş besinler buzu çözdürüldükten sonra yeniden dondurulmamalı. Çözdürme işlemi, buzdolabının alt raflarında bekletilerek yapılmalı. Oda sıcaklığında, su içerisinde, hafif ateşte veya güneşli yerlerde bekletilerek yapılmamalı. Çözdürülmüş besinler bekletilmeden pişirilmeli.
12-Porselen, cam kap kullanın
Kaptan besine, besinden kaba geçiş olması besin kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle besin saklamada porselen, toprak ve cam gibi kaplar kullanın. Elbette yemek pişirirken kullandığınız çelik ya da emaye bir kap, kalan yemeğin saklanması için de kullanılabilir. Plastik kaplardan uzak durun.
13-Eti yıkamayın
Et, tavuk, yumurta gibi hayvansal gıdaları buzdolabına koymadan önce musluk altında yıkamayın. Yıkama, besindeki olası mikrobiyal yükün mutfak yüzeylerine bulaşma riskini artırır. Üzerinde et, tavuk, balık kesilen kesme tahtasında sebze meyve kesmeyin. İkisinin bıçakları ve kesme tahtalarını ayırın. Konserve salçaları kutularından boşaltıp cam kavanozlara aktarın.