Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ataus anlatıyor...
Prostatit nedir?
Prostat bezinin iltihabıdır. Enfeksiyona bağlı olabileceği gibi başka etkenlerle de oluşabilir. Akut, kronik, kronik pelvik ağrı sendromu, belirtisiz prostatit gibi birbirinden farklı türleri var. Akut prostatit dışında hem tanısı hem tedavisi çoğu kez zorludur. Hasta ve hekimi uğraştırır, sıklıkla yanlış tanı alır. Çoğu zaman gereksiz uzayan çeşitli tedaviler uygulanır. Hastalık bütün bu güçlükler nedeniyle hastaların psikolojilerini de olumsuz etkiler.
Sebepleri nelerdir?
Sebepler prostatitin tipine göre değişir.
-Akut ve kronik prostatitlerde sebep genellikle bakteri kaynaklı bir enfeksiyondur. Bu bakteriler idrar yollarında enfeksiyon nedeni olan E.Coli gibi mikroplar ya da cinsel yolla bulaşan farklı ajanlar olabilir. Bakteri kaynaklı prostatitin diğer olası sebeplerini şöyle sıralayabiliriz:
- Mesane enfeksiyonları ya da taşları,
- İdrar yollarına biyopsi yapılması veya katater takılması,
- Prostat taşları,
-Prostat büyümesi nedeniyle mesaneyi tam boşaltamama,
- İdrar yolu enfeksiyonları.
-En sık karşılaşılan tiplerden biri olan pelvik ağrı sendromunda ise nedenler çok net değil. Otoimmun sebepler, pelvik taban kaslarının spazmı ve stres nedenler arasında gösteriliyor.
Hangi yaşlarda görülüyor?
Prostatitler herhangi bir yetişkin yaş hastalığıdır. Fakat iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserinin tersine 50 yaş öncesi daha sıklıkla görülür. Yani genellikle genç ve orta yaşlı erkeklerin hastalığıdır.
Ne tür şikayetlere yol açıyor?
Yakınmalar prostatitin tipine göre büyük değişkenlik gösterebilir.
-Akut bakteriyel prostatitlerde titreme, ateş yükselmesi, ağrılı ve yanmalı sık idrara gitme, idrar yapmada zorluk, halsizlik gibi oldukça gürültülü ve acilen müdahale edilmesi gereken bir klinik tablo olabilir.
-Kronik prostatitte ve kronik pelvik ağrı sendromunda penis, testis ve perinede (testisler ile makat arasındaki bölge) ağrı, karnın alt yarısında veya kuyruk sokumu bölgesinde ağrı, sık idrara gitme, idrarın bulanık olması, acil işeme ihtiyacı, yanmalı idrar yapma, idrar akımında zayıflama ve kesilmeler, cinsel ilişki sırasında ağrı duyma ya da ağrılı boşalma, menide kan olması ve ereksiyonda sorunlar ortaya çıkabilir.
Prostat iltihabı tehlikeli mi?
Evet, çok tehlikeli olabilir. Prostatitle başlayan tablo çok ciddi, kimi zaman hayatı tehdit eden ve yoğun bakım gerektiren bazı sorunlara yol açabilir. Bakteriyel enfeksiyonun kana yayılmasıyla sepsis denilen durum ortaya çıkabilir. Halk arasında ‘kan zehirlenmesi’ diye bilinen sepsis çoğu kez yoğun bakım şartlarında takip edilmesi gereken bir durumdur. Prostattaki enfeksiyon, apse formuna dönüşebilir. Yine enfeksiyon diğer üreme organlarına yayılabilir. Örneğin testislerin hemen arkasında meninin depolandığı organ olan epididimitlere yayılarak epididimit denilen tabloya yol açabilir. Kronik prostatitlerde menide bozulmalar ve kısırlık sorunları ortaya çıkabilir. Son olarak uzun süre çeşitli antibiyotikler kullanmak zorunda olan hastalarda mide bağırsak sistemi sorunları ve antibiyotik direnci gelişebilir.
Tetikleyiciler var mı?
Prostatit gelişiminde kolaylaştırıcı rol oynayan etkenleri şöyle sıralayabiliriz:
- Daha önce idrar yolları enfeksiyonu ya da prostatit geçirmiş olmak,
- Yakın zamanda sonda (kateter) takılmış olması,
- İdrar yollarından yapılan herhangi ürolojik girişim,
- İyi huylu prostat büyümesi,
- Anal ilişki,
- İdrar yolları sisteminde yapısal ya da işlevsel bir anomali,
- Yetersiz sıvı alımı,
- Pelvik bölge travmaları (buraya at ve bisiklete binme de dahil edilebilir).
Cinsel yaşamı nasıl etkiliyor?
Ereksiyon sorunları görülebilir. Özellikle kronik prostatitlerde uzayan ve tekrarlayan yakınmalarda hastalığa çoğu kez bir de psikolojik boyut eklenir, libidoda (cinsel istekte) azalma olabilir.
Nasıl tanı konuluyor?
Öncelikle yakınmalar ayrıntılı olarak dinlenir. Daha sonra parmakla rektal (makattan) muayene yapılır. Prostat ağrılı ya da şişmiş olarak tespit edilebilir. Bu muayene sırasında prostat masajı yapılarak incelemeler ve tanı için prostat salgısı elde edilir. İdrar analizi ve idrar kültürü yapılarak bakteri ve üriner enfeksiyon araştırılır. Bir kan testi olan PSA’nın yüksekliği prostatite işaret edebilir. Tedaviye yanıt vermeyen akut ya da kronik prostatitli olgularda transrektal (makat yoluyla) yapılan ultrason prostat anatomisini, apse veya taşları tespit edebilir.
Nasıl tedavi ediliyor?
Prostatit tedavisi tipine ve nedene bağlı olarak değişebilir.
- Belirtisi olmayan prostatitler tedavi gerektirmez.
- Bakteriyel prostatitlerde antibiyotikler kullanılır. Nadiren apse olan hastalarda cerrahi olarak absenin boşaltılması gerekebilir.
- Kronik pelvik ağrı sendromunda hastanın durumuna göre farklı ilaç tedavileri kullanılabilir. İyi huylu prostat büyümesinde de kullandığımız alfa bloker grubu ilaçlar mesane ve prostat çevresindeki kasları gevşeterek yarar sağlayabilir. Bazı hastalar anksiyete (kaygı) ve depresyon tedavisinde kullanılan bir grup ilaçtan yarar görebilir. Pelvik bölge kaslarındaki spazmları gidermeye yönelik fizik tedavilerin de tedavide yeri var. Tedavi sırasında ağrı kesici, antienflamauar ilaçlardan da yararlanılabilir.
Tedavi ne kadar sürüyor?
Akut prostatitlerde antibiyotik tedavisi 2 ile 4 hafta sürdürülmeli. Antibiyotik tedavilerine genellikle hastanede ve damar yolu ile başlanır. Kronik prostatitlerde ise tedavi 3 aya kadar uzatılabilir. Bazı hastalarda nüksleri önlemek amacıyla düşük dozlarda tedaviye uzun süre de devam edilebilir.
Tekrarlama ihtimali yüksek mi?
Bakteriyel prostatitlerde bakteri prostattan tamamen yok edilemezse tekrarlama ihtimali yüksek. Yok edilememe nedenlerinden bazıları ise şunlar olabilir:
- Prostatın doku olarak antibiyotiklerin diğer organlara göre daha zor nüfuz ettiği bir organ olması,
- Antibiyotiklere karşı direnç gelişmesi,
- Yeterli süre ve uygun antibiyotik kullanılmaması.