Kadın Hastalıkları ve Doğum, Jinekolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mete Güngör anlatıyor.
1. ADET DÖNEMİNDE KARIN YA DA KASIKTA AĞRI
Yalnızca rahmin iç duvarında bulunması gereken hücrelerin rahim dışında yumurtalık, tüpler gibi yerlerde olmasına endometriyozis diyoruz. Bu hastalık halk arasında daha çok ‘çikolata kisti’ diye tanınıyor. En önemli işaretleri adet döneminde karın veya kasıkta gelişen kronik (müzmin) ağrı. Bir süre sonra adet dönemi dışında da günlük yaşamı olumsuz etkilemeye başlayan ağrı, bazı hastalarda bel ve bacaklara vurabiliyor. Hastalar genellikle yakınmalarını, ‘Karnımda şişkinlik hissediyorum’, ‘Sanki karnımda gaz varmış gibi hissediyorum’ cümleleriyle ifade ediyor. Fakat bu yakınmalar pek çok hastalığın da belirtisi olduğu için hastalar, endometriyozis tanısı konuluncaya kadar doktor doktor dolaşıyor. İç hastalıklarından gastroenteroloji uzmanına kadar pek çok doktorun kapısını çalmak zorunda kalıyorlar.
2. AŞIRI KANAMALI ADET
Fazla ve uzun süre adet görmek, örneğin 7 günden uzun süren adet dönemleri hastalığın önemli işaretlerinden. Endometriyozisi olanlarda adet öncesi damla akıntı ya da ara kanamalara da sık rastlarız.
3. AĞRILI CİNSEL İLİŞKİ
Cinsel ilişki sırasında kasık bölgesinde ağrı oluşması endometriozisin bir başka önemli belirtisini oluşturuyor. Hastalar bu nedenle cinsel ilişkiden kaçınma davranışı geliştirebiliyor.
4. İDRAR YAPARKEN YANMA
Endometriyozis mesaneyi etkilemişse kanlı idrar ve yanma; bağırsakları etkilemişse ağrılı dışkılama ve kabızlık gibi yakınmalara yol açabiliyor.
5. HAMİLE KALAMAMAK
Üreme organlarında oluşturduğu hasarlar nedeniyle kısırlığa neden olabiliyor. Dolayısıyla hamile kalamamak da endometriozisin önemli belirtileri arasında yer alıyor.
YAŞ İLERLEDİKÇE ARTAN ADET AĞRISINA DİKKAT
Adet ağrıları çoğu zaman normal karşılansa da başka bir hastalık işareti olabilir. Adet döneminde kanamanın kontrollü bir şekilde atılmasını sağlamak için rahim kasılır. Buna bağlı olarak rahme giden kan akımı ve oksijen azalır, böylece ağrı hissedilir. Rahim kasılmaları adet gören her kadında olsa da yalnızca bazı kadınlar, kasılmaları ağrı şeklinde hisseder. Doğal bir süreç olarak kabul edilen bu ağrılar 20-25 yaşlarına kadar azalarak devam edebilir. Burada en önemli kriter kadının daha önceleri adet döneminde ağrı yaşayıp yaşamadığı... Eğer ağrısız adet gören bir kadın ilerleyen yıllarda adet döneminde ağrı yaşıyorsa akla endometriyozis gelmeli. Yine genç kızlarda ağrı kesicilere yanıt vermeyen adet ağrılarının da altından endometriyozis çıkabileceği unutulmamalı. 20-30 yaşlarında birden ortaya çıkan ve artarak devam eden adet ağrılarından şu hastalıklar da sorumlu olabilir:
Rahim ağzında darlık.
Rahim tümörleri.
Miyomlar.
Polipler.
Rahmin şekil bozuklukları.
Rahim ve komşu organların iltihabi hastalıkları.
Yumurtalık kistleri.
Rahim içi veya karında yapışıklıklar.
HASTALIK NASIL TESPİT EDİLİYOR?
Tanıda hastanın yakınmaları ve kişisel hikayesi çok önemli. Ağrılı adet gören, cinsel ilişkide ağrı yaşayan ve kronik kasık ağrısından yakınan kadınların yüzde 70’inde endometriyozis tespit ediliyor.
Jinekolojik muayenede ağrı, hassasiyet ve kitle varlığı değerlendiriliyor. Özellikle vajinal ultrasonla yapılan fizik muayene ile bu bulgular teyit ediliyor.
Kesin tanı ise MR ve laparoskopi ile çıkartılan dokunun patolojik olarak incelenmesi sonucu konuyor. Laparoskopi, ucunda kamera olan özel bir cihazla hastanın karın bölgesine 1.5 santimlik kesiden girilmesidir. Hem tanı hem de tedavi amaçlı kullanılan cerrahi bir yöntemdir.
Karın zarı ile yumurtalıklarda gelişen endometriyozisin laparoskopi yöntemiyle tespit edilmesi daha kolay. Karın zarından 5 mm’den fazla derine ilerleyen; bağırsak ve mesane duvarına girmiş ‘derin endometriyozis’ ise operasyon sırasında gözden kaçabiliyor. Bu nedenle özellikle mide-bağırsak sistemi ya da idrar şikayeti olan, şiddetli ağrı yaşayan hastalarda daha detaylı incelemeler yapılmalı. Bu kadınlarda laparoskopi öncesinde mutlaka vajinal ultrason ve pelvik MRI ile derin endometriyozis bölgelerinin belirlenmesi gerekiyor.