Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Görenek anlatıyor.
Yazın tansiyon sorunlarında artış oluyor mu?
Evet, yazın sıcakların etkisi ile tansiyonda yükselme olabiliyor. Aşırı sıcaklar ve nem kan basıncının yükselmesin önemli nedenleri arasında. Yaz döneminde özellikle tatile çıkan hastalarımızın ‘Tatilde kendimi rahat hissediyorum’ düşüncesi ile tansiyon ilaçlarını aksattıklarına çok sık şahit oluyoruz. Bu durum hekim olarak bizlerin hastalarımızı tedavi etmede karşılaştığımız önemli sıkıntılardan biri.
Tansiyon hastalarının güneşlenmeleri sakıncalı mı?
Sağlıklı güneşlenmenin yararlarını hepimiz iyi biliyoruz. Ancak mutlaka belli saatlerde ve belli sürelerde güneşlenmek ve gerekli önlemleri almamız lazım. Bu durum tansiyon hastaları için de geçerli. Güneşlenmeleri sakıncalı değil ama çok sıcak saatlerde güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşlenme süresi kısa olmalı. Tabii ki tansiyon ilaçlarını düzenli almaları da şart. Güneşlenmeden önce mutlaka tansiyonlarını kontrol etmeliler. Eğer yüksekse tansiyon düşmeden kısa süreli de olsa güneşlenmek sakıncalı olabilir. Gerekirse ilaç düzenlemesi açısından doktorları ile konuşmalılar.
Tansiyon ve kalp hastalarına yazın beslenme konusunda önerileriniz neler olabilir?
Kalp ve tansiyon hastalarının tatilin verdiği rehavet ve kalınan yerlerdeki yiyecek-içecek bolluğu nedeni ile diyetlerini bozduklarına çok sık tanık oluyoruz. Kilo alımı ve tuz tüketimindeki artış hekim olarak bizim işimizi gerçekten güçleştiriyor. Hastalarımızdan tatilde ve yaklaşan bayramda diyet disiplinlerini bozmamalarını özellikle rica ediyoruz.
Su, maden suyu ve alkol tüketimi konusunda neler söylemek istersiniz?
Su tüketimi mevcut hastalığına ve terleme durumuna göre ayarlanmalı. Terleme ile kaybedilen sıvının yerine konması gerekli ama özellikle kalp yetmezliği olan hastalarda fazla su alımı da zararlı olabiliyor. Çok tüketilirse, maden sularındaki tuz özelliği taşıyan maddeler tansiyon hastalarında ve kalp yetmezliği olanlarda sıkıntı yaratıyor. Alkol tüketiminin arttığı durumlarda kalp-damar hastalığı riskinin de arttığı akılda bulundurulmalı.
Tansiyon hastaları tatile gidince ne tür önlemler alsın?
Öncelikle ilaçları tatilde yanlarında olmalı. Hatta her ihtimale karşın yedek de alsınlar. Çünkü tatilde her zaman eczaneye gitme imkanı olmayabiliyor. Bu durumda tedavide ciddi aksamalar oluyor. Tatilde ilaçsız kalmamak için gerekli önlemlerin tatile çıkılmadan önce alınması gerekiyor. Tansiyon cihazlarını da yanlarında götürmeyi ihmal etmemeliler. Ama sürekli de tansiyon ölçüp tatillerini zehir etmesinler. Hekimleri ne sıklıkla önermişse o sıklıkta tansiyonlarını ölçsünler.
Bazı hastalar yazın daha serin olduğu için memleketlerine gidiyor ve yüksek rakımlı yerlerde yazı geçiriyor. Yüksek rakımın tansiyon üzerinde etkisi var mı?
Rakım, tansiyonu bir miktar etkileyebiliyor. Ancak bu, hastaların ilaçlarını kendi kendilerine değiştirmesine neden olmamalı. Doz azaltma, artırma ya da ilacı değiştirme kararını hastanın tansiyon değerlerine göre hekim vermeli.
NE ZAMAN ACİLE GİDİLMELİ?
Ilaçlarınızı almanıza rağmen kan basıncınız çok yüksek seyrediyorsa; baş ağrısı, aşırı halsizlik, nefes darlığı, çarpıntı sırt ve göğüs ağrısı ya da görme bozukluğu gibi şikayetleriniz varsa en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.
14-9’UN ÜSTÜ HİPERTANSİYON
Rakamlar çeşitli bilimsel kılavuzlarda ufak tefek değişiklikler gösterse de genellikle büyük tansiyonun 140 mmHg’nın, küçük tansiyonun 90 mmHg’nın üzerinde olduğu durumları hipertansiyon olarak tanımlıyoruz. Hipertansiyon tanısı konulması için bir kere ölçülen değerin yüksek olması yetmez. Hekim tarafından yapılan tekrarlanan klinik ölçümlerde bu belirtilen yüksek değerlerin tespit edilmesi gerekiyor. Tansiyon ölçümün uygun bir şekilde yapılması doğru tanı koymak açısından son derece önemli. Ölçüm öncesi hastanın oturur durumda en az 5 dakika dinlenmesine izin verilmeli ve bir seferde en az 2 ölçüm yapılarak (en az 2 dakika ara ile) ortalaması kaydedilmeli.
Sıcak havalar kalp krizi riskini artırır mı?
Kış aylarında kalp krizlerini daha fazla görüyoruz. Ancak aşırı sıcaklar da aşırı soğuklar gibi kalp krizini tetikleyebiliyor. Yazın özellikle su-tuz dengesindeki bozulmalar kalp yetmezliği olan hastalarda nefes darlığının daha da artmasına neden olabiliyor. Sıcakların ve özellikle de nemin etkisi ile nefes alma zorluğu artabiliyor. İlaçların ve diyetin ihmal edilmemesi şart. Durumlarında bozulma olan hastalar mutlaka hekime müracaat etmeli.