Varis çorabı, oluşmuş varisleri düzeltmese de yeni varislerin önüne geçiyor; ağrı, yanma gibi şikayetleri giderip bacakları dinlendiriyor. Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof.Dr. Ersan Özbudak anlatıyor...
Varis çorabı varisin hangi evresinde kullanılmalı?
Her evresinde... Varis çorabı, kompresyon tedavisi diye biliniyor. Genellikle ‘Dar olduğu gerekçesiyle tayt önermiyorsunuz ama varis çorabı da dar’ sorusuyla sık karşılaşıyoruz. Ama ikisi arasında fark var. Varis çoraplarının dokumaları özeldir, basınç ve örgüleri ayarlanmıştır. Örneğin ayak bileği çevresinden yukarıya doğru çıktıkça basınç miktarı azalır. Böylece kan akımına baskı kurma hali düzenlenir. Çorapların basınç oranı mutlaka hesaplanarak hastaya verilmeli. Özellikle ayak çapı, bacak ve uyluk çevresinin ölçüleri iyi alınmalı. Ayrıca hastanın varisine, ultrason sonucuna bakılmalı. Dolayısıyla varis çorabı ezbere satın alınmaz.
Çorapların kaç basınç düzeyi var?
Hafif, orta ve ağır basınçlı olmak üzere 3 farklı basınçlı varis çorabı var. Hafif basınçlı çoraplar, hiç varisi olmayan bir kişide varis gelişimini engellemek için kullanılır.‘ Varis çorabını şu kişiler kullanır, bu kişiler kullanamaz’ diye bir şey söylemiyoruz. Hastalarıma‘Eğer varis bende oluşmasın diyorsanız varis çorabı kullanın’ diyorum. Özellikle oturarak ya da ayakta kalarak çalışanlara (en azından mesai saatlerinde), hamilelik öncesi ve hamilelik döneminde ihmal etmeyin. Muayene, ultrason sonuçlarına göre fazla varisi olan ve kan kaçağı miktarı yüksek olan kişilere yüksek basınçlı varis çorabı öneriyoruz.
Alışması zor mu?
Basınçlı olduğu için kişinin uyum sağlaması biraz zaman alıyor. Ama 1 hafta-10 günlük bir sabır gösterirseniz bu kez ayağınızdan çorabı çıkardığınızda huzursuz oluyorsunuz. Çünkü ağrı gibi şikayetlerin fazla olduğunu fark ediyorsunuz.
Varis çorabının kaç türü var?
Boyutlarına göre diz altı, diz üstü ve külotlu olmak üzere tipleri var. Bir de hamilelik döneminde kullanılan hamilelik varis çorabından söz edebiliriz. Diz altı çorapları genellikle koruyucu amaçlı öneriyoruz. Çorap seçiminde biraz kişisel tercihler de önemli. Örneğin bazı kişiler ‘Diz üstü çorap kullanmak istemiyorum, iş yerinde geriye kaçarsa çekmem zor olur’ diyebiliyor. Diz altı çorap aslında herkes için idealdir ama özellikle kısa toplardamarında yani diz altındaki toplardamarında kaçağı olan kişiler bu çorapları kullanırken dikkatli olmalı. Çünkü kısa çoraplar tam diz kapağı ardındaki toplardamar üzerine baskı yaparak ağrıyı artırabilir.
Başka nelere dikkat edilmeli?
Çorabın ölçüsü çok önemli. Kişinin ayağına uygun olmayan bir çorap faydadan çok zarar getirebilir. Tecrübeli bir medikalciden alınması lazım. Çorap alındıktan sonra muayenede hastanın ayağındayken hekimin çorabı görmesinde fayda var. Çünkü bazen hastanın yanlış çorabı kullandığı aylar sonra fark ediliyor. Hasta aylar boyunca tedavi görmeden, tam tersine zarar görerek vakit kaybediyor.
Düzenli mi kullanılmalı?
Evet. ‘Çorabı 1 hafta giydim, 1 hafta giymedim’ demek doğru bir uygulama değil. Varis çorabı oluşmuş varisi düzeltmez, yalnızca oluşabilecek yeni varisin önüne geçer. Düzenli giymezseniz yeni varislere davetiye çıkarırsınız. Bazı hastalarda gün aşırı kullanılabilir.
Gece giymek gerekiyor mu?
Hayır. Gece normal yatış pozisyonundayken bacaklarımız yer çekimine aykırı bir hareket yapmaz, dolayısıyla çıkarabiliriz. Mesai saatlerinde giyilmesini mutlaka öneriyorum. Akşamları istirahat halinde çıkarabilirsiniz. Tabii bu, varisin durumuna göre değişiyor. Venöz yetmezliği çok ilerlemiş kişilere gece yatana kadar kullanmalarını öneriyoruz. Yaz döneminde çok ciddi varisi olmayan hastalara tolerans tanıyabiliyoruz. Çünkü sıcak havalarda varis çorabı ızdırap verici olabiliyor. Bir de mantar gibi yan etkilere neden olabiliyor.
KİME AÇIK AMELİYAT GEREKLİ?
Lazer, radyofrekans, zamk gibi kapalı ameliyat yöntemlerine rağmen bazen varisler tekrarlayabilir. Özellikle de çok geniş çaplı damarlarda, verilen lazer ya da radyofrekans gibi enerjiler yeterli gelmediğinde... Veya zamk yönteminde özellikle obez hastalarda yapıştırıcı yeterli gelmemişse varisli damar tam yapışmayıp damar hattı boyunca açık olabiliyor. Bu nedenle ikinci ameliyat gerekli oluyor. Açık ameliyat spinal anestezi dediğimiz belden uyuşturma yöntemiyle yapılıyor. Kasıktan ve diz seviyesinden küçük kesilerden damarı buluyor ve damarı boylu boyunca dışarı alıyoruz. Bu yönteme ‘stripting yöntemi’ adı veriliyor. Bir diğer yöntem, boğum boğum olmuş damarlara küçük bir kesi atarak varisli damarı çıkarmak. Bu teknik hem kötü görüntüyü hem de ağrı, yanma gibi şikayetleri ortadan kaldırıyor. Her iki işlem de spinal anestezi ile yapıldığı için hasta 1 gece hastanede kalabilir.