Reflü tedavisinin ilk basamağında, kilo verme, sigarayı bırakma gibi yaşam biçimi değişiklikleri var. Önlemler yeterli olmadığında devreye ilaçlar giriyor. Bunlar da işe yaramadığında endoskopi işlemiyle mide kapağı zımbalanarak sıkıştırılıyor. Günübirlik yapılan bu işlem sayesinde her 10 hastadan 7’si reflü ilaçlarını bırakıyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Oğuz Önder anlatıyor
REFLÜ NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
Reflü hastalığının tedavisinde sırasıyla şu yöntemler izlenir:
Yaşam tarzı değişiklikleri. Şikayet oluştuğu zaman ilaç kullanımı (şikayetleri hafif ve sık olmayan hastalarda). Sık tekrarlayan şiddetli şikayetlerde düzenli ilaç kullanımı. Endoskopik veya cerrahi girişimler ile reflü tedavisi.
YAŞAM TARZI DEĞIŞİKLERİ NELERDİR?
İDEAL KİLOYA ULAŞMA:
Fazla kilolarının yüzde 10’undan kurtulanların (örneğin 80 kg olan hasta 8 kg verirse) yüzde 80’inde reflü şikayetleri azalıyor, yaklaşık yüzde 65’inde ise tamamen kayboluyor. Bu nedenle gerekirse bir diyetisyen desteğinde kilo verin.
YATAK BAŞINI YÜKSELTİN:
Yaşam tarzında yapılabilecek bir diğer değişiklik yatak başının yükseltilmesi veya reflü yastığı kullanılmasıdır. Yatağın baş kısmının altına bir destek koyarak baş kısmını 15-20 santim yükseltebilirsiniz. Bu sayede uyku sırasında oluşan reflünün kısmen önüne geçebilirsiniz. Yastık konusu da önemli. Yastıktan kastımız birden çok yastık kullanarak boynu yükseltmek değil. Birden çok yastık ile yatıldığında vücut ikiye katlanır, karın içi basınç artabilir, hatta reflü şikayetleri artabilir. Birden çok yastık kullanılması ayrıca boyun ve omurga sağlığını bozabilir. Bu nedenle reflüye özel tasarlanmış yastıklar tercih edebilirsiniz.
BAZI BESİNLERE DİKKAT:
Bazı yiyecekler, yemek borusu ile mide arasındaki kapağın gevşemesine neden olur. Hastaların birçoğu kendilerini rahatsız eden gıdaları fark eder. Kahve, çikolata, alkol, nane, yağlı yiyecekler-kızartmalar, portakal ve limon gibi asitli meyveler, asitli gazlı içecekler, soğan, sarımsak ve baharatlı gıdalar reflü şikayetlerini başlatabilir. Bu gıdalardan uzak durarak bazı şikayetlerin önüne geçebilirsiniz.
SİGARAYI BIRAKIN:
Sigara, birden çok etki ile reflü hastalığına neden olabilir. Sigara dumanı, tükürük salgısını azaltır, mide kapağını gevşetir, öksürüğe neden olur ve reflü ataklarının şiddetini ve sıklığını artırır. Sigaradan uzak durmak, reflü hastalığının tedavisinde önemli bir adımdır.
TEDAVİDE HANGİ İLAÇLAR KULLANILIR?
En sık tercih edilen ilaçlar antiasitlerdir. Bu ilaçlar hızlı şekilde yanma hissini bastırır ancak etki süreleri kısadır, 30-60 dakika içerisinde şikayetler geri dönebilir. Histamin sistemi üzerinden etki eden ilaçlar, şikayetleri hafif olan hastalarda kısa süreli veya ihtiyaç halinde kullanılmak üzere tercih edilebilir. Şikayetleri şiddetli olan veya reflüye bağlı yemek borusu yarası ve darlığı gibi ek sorunları olanlarda daha güçlü etkili ilaçlar olan protonpompası engelleyicileri (PPE) tercih edilir.
Bu ilaçlar 2 ay kadar kullanılabilir. Bu süreden sonra ilaç kesilir. Şikayetler ilaç kesildikten sonra 3 ay içinde geri dönerse hastaların endoskopi ile incelenmesi önerilir. Bazı hastalarda bu ilaçları uzun süre kullanmak gerekebilir. Böyle durumlarda hastaya iyi gelen en düşük doz tespit edilmeli ve bu doz ile devam edilmeli. PPE’ler genel olarak güvenli ilaçlardır ancak uzun süre ve yüksek dozda kullanılmaları halinde, bağırsak enfeksiyonlarında artışa, mineral ve besinlerin vücuda alınmasında eksikliğe neden olabilirler.
ENDOSKOPİK TEDAVİ NEDİR?
Yaşam tarzı değişikliği ve ilaçlar ile şikayetleri düzelmeyen hastalarda devreye giren bir tedavi seçeneğidir. ‘Endoskopik plikasyon’ son zamanlarda sık kullanılan endoskopik tedavilerden biridir. Zımbalama yöntemi olarak da bilinir. Yemek borusu ile mide geçişindeki kapağın etrafına endoskopik olarak 2 veya 3 adet dikiş (zımba) atılması prensibine dayanır. Mide kapağı adeta zımbalanarak sıkıştırıldığı için asitli mide içeriği yemek borusuna kaçmaz. İşlem, günübirlik endoskopi veya ameliyathane şartlarında uygulanabilir. Yaklaşık 45 dakika sürer. İşlemden sonra 6-12 saat içinde normal hayata geri dönüş mümkün. Hastaların birkaç gün süreyle ağrı kesiciye ihtiyaçları olabilir.
BAŞARI ORANI NEDİR?
Tedavi ertesinde her 10 hastadan 9’unda reflü şikayetlerinde belirgin azalma olur, hastalar mide ilaçlarına nadiren ihtiyaç duyar. Her 10 hastadan 7’si ise mide ilaçlarını tamamen bırakabilir.
YAN ETKİLERİ VAR MI?
Birçok uluslararası çalışmada, işlem sırasında ve sonrasında görülebilen yan etki sıklığının düşük olduğu gösterilmiş. Tedaviden sonra yapılan 5 yıllık takiplerde, geç dönem yan etkilerin ortaya çıkmadığı, reflü şikayetlerindeki düzelmenin büyük ölçüde devam ettiği ve hastaların yüzde 67’sinin düzenli ilaç tedavisine ihtiyaç duymadığı görülmüş. Ayrıca ameliyata göre daha kolay bir teknik olması, daha kısa sürede normal yaşama dönülmesi gibi üstünlükleri var. İhtiyaç halinde tedaviden yıllar sonra mide kapağına ek dikişler konularak tedavinin etkisi güçlendirilebilir.
AMELİYAT NE ZAMAN GEREKLİ OLUYOR?
Mide kapağındaki gevşeklik bazen çok ciddi olabilir. O kadar ki mide, göğüs kafesi içine doğru yer değiştirir. İşte bu durumdaki hastalarda tek seçenek ameliyattır. Günümüzde reflü ameliyatları kapalı (laparoskopik) yöntemle yapılıyor. Cerrahi sırasında komplikasyon (sorun) ihtimali yüzde 1-4 civarındadır. Erken dönemde ağrı ve yutma güçlüğü görülebilir. Ameliyat ertesinde 5 yıllık takipte hastalarda yemek borusunda tahriş yüzde 12 hastada ortaya çıkabilir. Araştırmalara göre; 10 hastadan 8’i uzun dönemde ilaç tedavisine ihtiyaç duymadan hayatına devam edebiliyor