Rauf Tamer

22 Ekim 2023, Pazar 07:00

Bize dair

Sevgili okuyucular. Yan sayfada cemiyet hayatının güzel insanları dünyanızı aydınlatırken, biz bu köşede her gün siyaset yazarak içinizi karartmıyoruzdur inşallah...

POSTA’nın özelliği bu. İçinde her şey var. Ne ararsanız var. Elinizde tuttuğunuz şu gazete, sizi saatlerce oyalayabilir. Okuyucuyla aramızdaki bu gönül köprüsü, bizi çok mutlu ediyor.

Hiçbir dalda, hiçbir kurumla angajmanımız yok... Çok şükür. Hür ve bağımsız bir gazeteyiz. - Bizim tek aşkımız Türkiye. Güzel insanıyla, doğasıyla, denizi, güneşi ve kumuyla, taşı toprağıyla ve en mühimi sağlıklı aile yapısı’yla, büyük aşkımız Türkiye. İşte, gazetemizin anayasası budur.

Okuyucu profilimize dikkat buyurunuz. İçlerinde modern, çağdaş hatta batı’dan daha batılı bir kitle de var, muhafazakar ve klasik bir kitle de var. Normal yurdum insanı ise zaten çekirdek okuyucumuzdur. Hepsine teşekkürler.

Gazetede çalışan bütün arkadaşlarımı, olağanüstü mesaileri, bitip tükenmeyen dikkat ve enerjileri için ayrı ayrı kutluyorum.

Son nefesine kadar

Bu yazı, 3 Ağustos 2023’te bu köşede çıktığında ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamayız Rauf Abi... Senin gibi bir duayenin övgülerini almak gurur verdi hepimize. Daha bir ay önce gazeteden küçük bir grupla bir araya geldiğimizde her şeyi konuştuk, ama en çok gazetemizi. Verdiğin fikirler, söylediklerin o kadar kıymetliydi ki... Sonra senin güzel sesinden o çok sevdiğin Türk Sanat Müziği şarkılarını dinlemek nasip oldu bize. Ve önceki gün... Her zamanki gibi vaktinde yazını teslim ettin. Sonra asla duymak istemediğimiz o haber... Son nefesine kadar gazetecilik yaptın. Artık eksiğiz ve yerin hiç dolmayacak. Ama merak etme. Bu gazeteye emek veren hepimiz, senin bu yazıda yazdığın gibi, ‘Tek aşkımız Türkiye’ şiarıyla işimize devam edeceğiz. Rahat uyu ‘Büyük Beşiktaşlı.’ Sevgili eşine, İlkay ablamıza selam et.

Seni çok özleyeceğiz...

20 Ekim 2023, Cuma 07:00

Lanetleyerek...

İnanın, şu Netanyahu zulmü hakkında yazı yazmaya artık utanıyorum. Söyleyecek laf kalmadı. Lanet olsun.

Dünyada gaddarlığın yanı sıra, pişkinliğin, utanmazlığın ve yalancılığın tavan yapıp, tavanı da delip, göklere yükseldiği, başka hiçbir olay hatırlamıyorum.

Fotoğraflara bakamıyorum. Soykırım haberlerini dinleyemiyorum. Yazı yazmak üzere masaya oturduğumda sinirden titriyorum... Ulan ben ne biçim gazeteciyim diye söyleniyorum... Vallaha bu olay beni hasta etti. Çok sevdiğim müzik sesine bile dayanamıyorum.

Yılların birikimi olsa gerek... Bu zulüm yeni değil ki... Yıllardır var... Var ama bu derece şerefsizce olanını hiç görmemiş ve duymamıştık. Filmlerde bile rastlamadık... Kitaplarda bile okumadık. Bu nedir böyle? - Muasır medeniyet midir? Bu mudur sahi? Şampiyon Amerika. Uzay fatihi.

Netanyahu zihniyeti bir de Türkiye’ye laf atıyor. Yahudi vatandaşlarımıza Türkiye’yi terk etmelerini telkin ediyor. Bizden tek çivi sökemez... Tek Yahudi vatandaşımız bile Türkiye’yi terk etmez... Ama biz İsrail’deki Yahudilere “Orada hayatınız tehlikede, buyurun Türkiye’ye” desek, büyük bir deplasman başlar. Deneyelim mi?

Bizden huzurlu ülke yoktur. Sevgili Atatürk temelleri öyle sağlam kurmuş ki, dünyanın mutsuz ülkelerindeki insanlar için Türkiye şimdi bir cennet. Cumhuriyet’in 100’üncü yılına 9 gün kala, Atatürk’e olan minnet ve şükran duygularımızın doruğundayız.

Not: Joe Biden İsrail’e gitti ve patronuna ABD’nin bağlılığını bildirdi... Birbirlerine pek yakışıyorlar. Öyle ki, İngiltere bile yabancı kaldı.

19 Ekim 2023, Perşembe 07:00

Gözden kaçanlar

Ne kadar nefret edildiğinin Amerika artık farkında mı acaba? Ortadoğu’yu bu ziyaretinde ABD Başkanı Joe Biden, bir nezaketsizlikle hatta bir saygısızlıkla karşılandığını sezdi mi acaba? Bu bir ilktir galiba.

Gelelim nokta atışlara. İsrail’in hastaneyi bombalaması hakkında ne düşünüyorsunuz? Özrü kabahatinden büyük diye bir laf vardır ya, tam öyle bir şey. Meğer bir yanlışlık olmuş. Çocukların barındığı yetimhane’yi bombalayacaklarına, gidip hastaneyi bombalamışlar. Yani dikkatsizlik. Kötü bir niyet yok. Anlaşıldı mı?

Şimdi soru şu: Bütün bunlar Netanyahu’nun yanına kâr mı kalacak?

İsrail Halkı’nın bir suçu yok ama Netanyahu yüzünden -bundan böyle- dünyada İsrailliler kelimesinin toptan bir antipati dalgası yaratma ihtimali yüksek. Çünkü milli bir leke.

Netanyahu, oluk oluk akıttığı Müslüman kanıyla yetinmiyor, dünyadaki Yahudiler’in itibarıyla da oynuyor.

Bu dalgayı kıracak olan güç ne BM’dir ne de AB... O güç herkesten önce İsrail Halkı’dır... Bu çılgın Başbakan’a tavır koyup dur demeye en çok onun hakkı vardır. Sırf hakkı değil, görevi de vardır. Sanırım dünya Yahudileri’ni de rahatlatacak olan en uygar duruş budur.

Not: Meclis’teki tezkere oylamasında evet oyları, hiç zorlanmadan, rahat bir biçimde 357’yi buldu. Demek ki bir sivil anayasa oylamasında, nitelikli çoğunluğu yakalayıp, hayırcıları burunlarından tutup sürükleye sürükleye referanduma götürebilecekler.

15 Ekim 2023, Pazar 07:00

Pazar notları

Çok merak ediyorum. Şu anda Kemal Bey, Cumhurbaşkanı olsaydı... Yedi tane de Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsaydı... Diplomasinin o en bulunmaz kumaşı da Dışişleri Bakanı olsaydı... Yoo “iyi ki olmamışlar” demek yok. “Olsaydılar” diyelim.

Şimdi soru şu: - Dünyanın bu karışık halinde ve özellikle de bulunduğumuz coğrafyanın şu karanlık ahvalinde nasıl bir politika uygularlardı acaba? Nasıl bir tavır alırlardı?

Bunu bilmiyoruz. Çünkü konuşmuyorlar. Şimdiki hükümetin doğru mu yanlış mı yaptığını söylemiyorlar. Gerçi “dünyanın en doğru işini yapsa bile” bu hükümetin yanında yer almayacaklarını duyurmuşlardı ama yine de merak ediyorum: - İktidarda kendileri olsaydı, şimdi ne yaparlardı? Nasıl bir politika?

Hayır hayır. Bu soru gereksizdir. “Teyzemin bıyıkları olsaydı” kadar anlamsızdır. Daha basit bir merakım var. Hiç değilse onu öğrenelim: - Başta ABD, BM, AB, AP, NATO olmak üzere dünyaya bakışları nedir? Daha Asya’sı var, Afrika’sı var... Bunlar hakkında ne düşünüyorlar acaba? İktidara sürekli talip olduklarına göre, bunları öğrenmemiz lazım... Değerli fikirlerini milletimizden niye esirgiyorlar?

İsveç bile meraktan çatlıyor. Parlamentomuzda yapılacak oylamada çakma demokratların eğilimlerini heyecanla bekliyor. Ne yazık, İsveç’e buradan bir tüyo veremiyorum. Çünkü HDP’nin tavrı bellidir ama HDP’nin kuyruğuna takılanların ne yapacağı meçhuldür... Zaten bizim derdimiz, tam da budur.