Onlara nezaket gösterdiler, 4 saat izin verdiler. Ancak şartlı izin:
- Yürüme mesafesi’nde. Yani, evden fazla uzaklaşamayacaklar.
Lâkin dön baba dön, 4 saat mahalleyi arşınlayacak halleri yok...
Belki arabaya binip, bir de Boğaz’da tur atmak isteyecekler.
Peki, yürüme mesafesini ihlal ettikleri için acaba ceza yiyecekler mi? Yaygın soru bu. Ama cevabını ben bilmiyorum.
Özgür Özel
Yaptığı konuşmalar, hep tartışma getiriyor:
- Acaba ne demek istedi?
Yoruma daima açık sözleri, nereye çeksek oraya gidiyor...
Haydii, bir dizi polemik başlıyor. Bunu nasıl beceriyorsa vallaha bravo...
“Bu defa takılmam” diyorsam da her seferinde avlanıyorum. Öbür yazarları bilmem ama beni parmağında oynatıyor.
Bayraktar
Selçuk Bayraktar’a ne ceza versek acaba? Malûm, vatan savunması, büyük suçtur bu ülkede...
Gençliğinin en güzel yıllarında İHA’lara SİHA’lara kafa yoracağına, “devrimciyim” deyip kısa yoldan bir baltaya sap olsaydı ya.
TRT Müzik
Pazar akşamı Nihavent Saz Semaileri dinledim. 6 kişilik heyet... Ancak bu kadar güzel icra edilebilirdi...
Yorumlar harikaydı. Dinlerken düşündüm ki:
Acaba o eserler bir Senfoni Orkestrası’yla icra edilse kimbilir nasıl muhteşem olur.
Müzikten zerrece anlamayanların bile o zaman “İşte çağdaş Türkiye” diyecekleri muhakkaktır. Vazgeçtim. Böyle kalsın.