Anlaşılmıştır

Şu klişe cümleyi artık bırakalım:

- HDP, terörle arasına mesafe koysun. Vallaha ister koysun, ister koymasın. Hiç mühim değil. Mühim olan:

- CHP’nin HDP’yle arasına mesafe koyup koymaması. Acaba koyar mı koymaz mı? Bütün mesele bu.

CNN/Tarafsız Bölge’de, İYİ Parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nu dinledim. Açık ve net konuştu. Durduğu yer, makul ve makbul bir çizgidir.

Bildiğim kadarıyla Akşener’in de gerçek çizgisi odur.

İttifakların doğasından gelen bazı sapmaları saymazsak, “İYİ Parti, şimdi asıl yörüngesine oturuyor” demektir. Güzel bir gelişme.

Ağıralioğlu’nun çizdiği çizgi, sonunda gelip “HDP varsa biz yokuz” noktasına dayanacaksa, karar elbette ki CHP’nin. Bir tercih yapacaktır. - Ya HDP ya da İYİ Parti. İkisinden biri. Zor bir tercih değil.

Hatta, Cumhuriyet’in kurucusu bir parti için bulunmaz bir fırsat. Daha açık söylemek gerekirse:

- İYİ Parti, CHP’ye büyük iyilik yapıyor.

Başa dönersek... Neydi o klişe cümle: - HDP, terörle arasına mesafe koysun.

Hayır efendim, koymasın. Bildiği yolda gitsin. Kime ne?

Yeter ki CHP, HDP’yle arasına mesafe koysun. Yaygın beklenti bu. İnanmayan varsa, bir anket yaptırsın görsün.

Efendim, HDP legal bir partidir. Anladık yahu. 6 milyon seçmeni vardır, anladık... Allah daha da arttırsın.

Bu ülkede, 25 milyon seçmeni olan partiyi bile kapatmaya kalktıkları günler geride kaldı. Yok artık...

Parti kapatmak yok. Bizim gücümüz sadece Erbakan’a yeter, o da rahmetli oldu zaten, kapatılacak parti kalmadı, yallah, herkes kendi yoluna.