Yunanistan sayesinde diplomasinin bile ne paçoz hale getirilebileceğini gördük. Ama daha mühimi... Yunanistan’ın arkasındaki AB kumaşının kalitesiyle, bir kere daha teşerrüf ettik.
- Hangi müzakere?
- Hangi diyalog?
- Hangi diplomasi?
Avrupalıymış... Bizim köyde böyle insanlara selam bile verilmez.
# Onu kaybedeli
28 yıl oldu.
Ne tonton
bir adamdı.
Masum Türker
Masum Türker’i yıllar sonra Tarafsız Bölge’de görmek çok hoş oldu.
- Ecevit’in gözdesiydi. DSP-ANAP-MHP Koalisyonu’na en sıkışık döneminde hayat verdi.
Ben onu daima şöyle anarım:
- Kemal Derviş’ten enkaz devralan Ekonomi Bakanı.
‘Önümüzdeki maçlar’
Yeni kurulan partiler neyse ki demokrasiye değişik ufuklar getiriyor. Mesela arka arkaya iki seçim kaybedersen, liderlik koltuğunda oturamazsın. Vallaha çok güzel. 4 seçim, 5 seçim, 6 seçim kaybettiği halde, koltuğunu bırakmayan pişkinler bir de çetele tutuyorlardı. Diyorlardı ki mesela:
- Henüz 2 seçim (ya da 3 seçim) kaybettim. Ne var bunda? Halbuki ona öyle demezler.
Derler ki:
- Girdiğin her seçimi kaybettin.
Futboldaki puan cetveli gibi.
- Oynanan maç sayısı 5.
- Mağlubiyet 5.
- Galibiyet sıfır.
- Beraberlik sıfır.
- Puan sıfır.
Ama adam diyor ki:
- Yahu henüz 5 maç kaybettim. Yani “Önümüzde daha 30 maç var.” Kim bilir belki de 130 maç. Yani öylesine pişkin.