Can kaybına göre...
Korona Dünya Karması’nda, ilk 11 şöyle:
Amerika, İngiltere, İspanya, İtalya, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Brezilya, Çin, İran.
Yani Türkiye ilk 11’de yok. Yedek kulübesinde. Son dakikaya kadar da orada kalır inşallah.
Millette bir gevşeme var. Yoksa bana mı öyle geliyor? Allah korusun, son dakika golleri yemek, bizim ezeli talihimizdir.
Düdük çalmadan oyun bitmez. Bunu hâlâ öğrenemeyecek miyiz? Her gün her gece televizyonlar bağırıyor evde kalın diye...
Gazeteler çırpınıyor aman dikkat diye... Devlet yalvar yakar oluyor sakın rehavete kapılmayın diye.
Fakat heyhat. Bir kısım ahali dinlemiyor, yollara dökülüyor. Evde kalan insanlara ayıp ettiklerini onlara nasıl anlatsak?
Yazık değil mi bütün emeklere? Yazık değil mi Sağlık Ordusu’nun cansiparâne gayretlerine?
İlle sokağa çıkma yasağı mı koymak lazım? Buyurun... 3 gün çıkamayacaksınız işte...
Ne yapacaksınız? Yasak bitince pazartesi günü yine sokağa mı döküleceksiniz? -Bana bir şey olmaz.
Sana olmaz ama öbürüne olur. İnsan’a zarar değil mi bu? Hatta ölüme sebebiyet?
Memleketin diğer meselelerini bıraktık, 45 gündür Korona’yı yazıyoruz.
Kabak tadı verdiysek affola... Ama ne yapalım? Mecburuz... Hatta mahkûmuz...
Çünkü bu belâyı defetmemiz şart. Bir avuç sorumsuz insan yüzünden savaşı kaybedemeyiz.
Bir de geçip karşımıza soruyorlar:
-Ne zaman normale döneriz? Döneriz.
Sen eve döndüğün zaman.