Bayramlık

Bayram sektörü ne hoş.

Her taraf cıvıl cıvıl. İşportadaki rengarenk giyecekler her keseye göre...

Bütün tezgâhlar şeker, lokum, çikolata dolu...

Mütevazı da olsa bir çark dönüyor. Bin bereket.

Mübarek bayramınızı şimdiden kutlarım.

Şehir turu

İstanbul kısmen boşaldı. 60’lı değilse bile 70’li yıllara benzeyen bir trafik akışı var.

Yeni açılan yolların, yeni bağlantıların hem tadını çıkardım, hem de “bunlar yapılmasaydı ne halt ederdik” diye düşündüm.

Bu arada Amerika’yı tekrar keşfettiğimi söyleyebilirim. Şöyle ki: Köprüde işi olmayan araçları, köprü trafiğine mecburen girmekten kurtarabilirsek, İstanbul işte o zaman kurtulacak.

Gündem

Reform paketi sebebiyle, gündemin en taze maddesi hukuk. Güzel bir şey ama onu zedelemeden konuşmalı ve yazmalıyız...

Onu zedelemeden tartışmalıyız. Siyasete benzemez o. Ne demişler: - Hukuk bir gün size de lazım olabilir. Bu klişe cümleyi, müsaadenizle tersten okumak istiyorum: - Hukuk bir gün size de lazım olmaz inşallah.

Mühür

Siyasete de bir kepçe atalım. Seçim pusulasındaki o yuvarlak nedir öyle:

- Mühürü buraya bas.

Basayım ama nişan almak lazım.

Şart mıdır?

Değildir.

Sadi Bey, Sadi Bey, çerçeve içinde kalmak şartıyla mühürü nereye bassam madem geçerlidir, öyleyse o yuvarlağa ne gerek vardır?