Bizim delikanlılık yıllarımızda Beyrut, Ortadoğu’nun yıldızıydı. Renkli yaşantısıyla batıya rakip, nadir kentlerden biriydi.
Türkiye’deki birçok nitelikli aile, tahsil için çocuklarını tercihen Beyrut okullarına yollardı.
Sonraları Ortadoğu, çığrından çıktı, o güzel şehir, ateş hattının ortasında kaldı. İrtifa kaybetti. Son yıllarda tam tekrar kendini toparlıyordu ki, başına bu felaket geldi.
Dilerim eski parlak günlerine tekrar döner inşallah.
Damatmış
- Saray sosyetesi.
- Titanik gemisi.
- Damat Bey... vs.
Ayıp ayıp, muhalefet böyle yapılacaksa, ciddi eleştirilere de gölge düşer. Nitekim düşüyor...
En önemli konular bile artık halkın bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyor. Yahu, koskoca bir ekonomik sistem, Damat Bey’e indirgenecek kadar magazinleştirilir mi? Bu ne hafiflik?
Damat olmak ayıp mı? Sizlerin damadı yok mu? Ya da sizler acaba kimlerin damadısınız?
★★★
Sepetinizde pamuğunuz varsa, çıkın konuşun. Düzgün muhalefet yapın.
Ama bunu yapacak bir liyakat sahibi değilseniz, bari alemin çoluğuyla çocuğuyla uğraşmayın.
Siz bunu Özal’a da yaptınız, Menderes’e de yaptınız. Ne biçim insanlarsınız?
Ve sitem
Hani maske, hani mesafe? Nedir bu kalabalıklar?
Üst üste yığılmış bu insanlar ne yapmak istiyorlar?
Kimsenin laf dinlediği yok. Yasaklar ve tavsiyeler, sadece 65 yaş üstündekilere işliyor.
-Vurun abalıya.
Hıncınızı onlardan alın. Ne olsa itaatkâr ve tonton insanlardır.