Hükümeti seçime zorlayacaklarmış... “Zorlama”nın nerelere varacağını kestiremeyiz. Tehlikeli bir yol bu. Göze alanlara, “bir daha düşünmelerini” tavsiye ederim.
Zorlama’dan kasıt nedir?
- Efendim demokratik yollar. Biz o yolları biliriz. Safiyâne şekilde başlar, bir adım sonra provokatörler devreye girer, sokak hareketleri -Allah korusun- çatışmalara dönüşür. Geçmişte Türkiye bu üzüntüleri çok yaşamıştır.
Bu saatten sonra hükümetin teslim olarak derhal seçim kararı almasını herhalde bekleyemeyiz. Zorlamalar karşısında zora gelip seçime razı olmak, mağlubiyet kadar ağır bir zafiyettir ki, bunu hiç bir hükümetten bekleyemeyiz.
Peki, tansiyonu nasıl düşüreceğiz? Burada görev yine hükümete düşüyor. Tartışmalara hiç girmeyip, muhalefeti kendi demeçleriyle, kendi kararlarıyla, kendi eylemleriyle baş başa bırakması lazım. Çünkü tartışmaya girmesi bile tehlikelidir.
Şu geldiğimiz noktaya dikkat. Bölgedeki diğer ülkelere bakıp hür seçim yapabildiğimize şükretmek varken, bir hazımsızlık, bir şımarıklık içinde yüzüyoruz. Hayırdır inşallah.