Bir musibet

Hep diyorduk ki:

- Ne seyrediyorsunuz? Sokak ortasında kadın döven erkeği engelleseniz ya...

Cevap:

- Başımız belâya girsin diye mi?

Tam da öyle oldu işte. Kadir Şeker adlı genç, parkta yürürken, bakmış ki bir adam kadını dövüyor.

Sevgilisi mi, karısı mı, her ne ise. Müdahale etmiş. Sen misin eden? Adam, kadını bırakmış bu defa Kadir’e saldırmış. Tekme tokat.

Kadir de kendini korumak için cebindeki çakıyı kullanmak zorunda kalmış.

Sonucu biliyorsunuz, adam ölmüş. Kadir de tutuklanmış... Al başına belâ.

Bu durumda... “Kanun ne diyor”dan ziyade “hukuk ne diyor?”

Ayrıca da: - Milli vicdan ne diyor? Kadir, bir katil midir? Kadir, bir katil muamelesi mi görecektir?

Kadir, bir cinayet mi işlemiştir?

Bütün bunlara elbet mahkeme karar verecek. Fakat biliniz ki: Kadir eğer ceza alırsa, bundan sonra dayak yiyen hiç bir kadına kimse yardım elini uzatmaz... Başını çevirip yürür...

Bence bu olay, nefsi müdafaa’dan öte bir özellik taşıyor.

Kadir, sadece nefsini değil, bütün kadınların nefsini müdafaa etmiştir.