Bir nefes sıhhat

Korona diye bir belaya çattık, dünyadaki her şeyi unuttuk.

- Suriye meselesi ne oluyor?

- Libya’da son durum nedir?

- Akdeniz’deki haydutlardan ne haber? Hayır... Gündemin birinci maddesi korona. “Bir nefes sıhhat gibi.”

Bu aralar... Müzik tatsız, şiir renksiz, edebiyat ruhsuz, spor heyecansız, siyaset sevimsiz... Ticaret ve rekabet desen, gayet sessiz ve moralsiz. Sebep?

- Bir nefes sıhhat.

Bereket Türkiye, bu bâdireyi en az zararla atlatacağa benzer. Kurallara tam uymasak bile, yine de devlet - millet arasında çok güzel bir gönül köprüsü kuruldu. Her vatandaş Devlet’i hissediyor... Güven duygusu gayet yüksek. Nerde bu devlet diye bağıran yok. Sokakta para cezası yiyen garibanlar bile boynunu büküp katlanıyor.

Siz bakmayın bir avuç densizin itaatsız davrandığına. Devlet, ağzıyla kuş tutsa onlara yaranamaz. Çünkü onlar için devlet bir hasım. Defolup gitmeli. Ama iş dönüp dolaşıp hayata ve hakikata gelince, onlar bile şair oluyor:

- Bir nefes sıhhat gibi.

ABD yaptırımları bile korona belasının yanında hafif kalıyor. Zaten bakar mısınız? Uygulayan kim?

- Hem hasım, hem müttefik. (Maşallah)

- Hem dost, hem düşman. (Maşallah)

- Hem büyük devlet, hem de küçülmeyi biliyor. Ne ise ne... Önce dik duracağız. Sonra da tam saha savunmaya geçeceğiz. Bir nefes sıhhat gibi. Not: Yunanistan, bütün parasını pulunu, varını yoğunu, niçin silahlanmaya harcıyor acaba? Kılıçdaroğlu şunu bir sorsa ya Miçotakis’e:

- Size kim saldıracak ki?