Yıl 1977. 5 Haziran pazar günü seçim olacak. Seçime iki gün kala. Yani, 3 Haziran günü, muhalefet lideri Ecevit’in İstanbul’da Taksim Mitingi var. Son miting. Dönemin Başbakanı Demirel, şok bir açıklama yapıyor ve diyor ki:
- Bir ihbar aldık, yarın Taksim Mitingi’nde Ecevit’e suikast yapılacak. Çevre otellerden birinden ateş edilecek.
Yani? Yanisi şu: Mitingin iptali gerekiyor. Ya da iptali tavsiye ediliyor. Bunun üzerine, Ecevit çıkıyor, şu tarihi açıklamayı yapıyor:
- Miting iptal edilmeyecektir. Ben ve eşim Rahşan, yarın Taksim’de olacağız.
O güne kadar gördüğüm en kalabalık mitingdi. 50 bin kişi beklenirken, 200 bin kişi geldi. (Ben bile oradaydım.) Ve Ecevit rüzgarı, sandığa da yansıdı. Yüzde 42 oyla Ecevit seçimi kazandı.
Tabii Demirel’e kızanlar oldu. Durup dururken adamı niye kahraman yaptığı eleştirildi. O da kendini devlet anlayışıyla savundu. İhbarı gizleyemezdim, açıklamam lazımdı dedi. Peki, suikast oldu mu? Hayır. Gerekli tedbirler zaten alınmıştı. Taksim Meydanı Başbakan Ecevit diye inliyordu.
Şimdi Kılıçdaroğlu’nun muhtemel siyasi cinayetler’e dair kaygısı, bana bu olayı hatırlattı. İşin ciddi ve gayriciddi tarafını, eksiğini fazlasını, yanlışını doğrusunu artık sizin takdirlerinize bırakıyorum.