15 Temmuz denince aklıma sadece Kılıçdaroğlu geliyor...
O akşamdan bende kalan en büyük iz bu. - Kılıçdaroğlu. Sağ olsun.
Çok meraklı bir gazeteci olsaydım, kendime araştırmacı süsü verir, Kılıçdaroğlu’yla röportaj yapardım:
- Efendim, o akşam neler hissettiniz? / Tankları görünce ne düşündünüz? / Düşünüp de ne yaptınız, tankların üstüne mi çıktınız yoksa aralarından süzülüp mü geçtiniz? / Geçip de nereye gittiniz. Gittiğiniz evin sakinleri sizi görünce telaşlandı mı? / Televizyonun karşısına oturup neyi beklediniz? / Sizden başka hangi liderler geceyi nasıl geçirmiş, öğrendiniz mi?
Daha bir sürü soru. Ama yazamam. Ancak ona sorabilirdim. Madem soramadım, bırakın içimde kalsın. Kalan nedir ki?
Kılıçdaroğlu... 1 fincan kahve -şık bir terlik- ve televizyon karşısında maç seyreder gibi bir adam.
Genel tablo
Beklediler beklediler.
Darbecilerin başarısızlığa uğradığına iyice kanaat getirdikten sonra yaşasın demokrasi diye bağırmaya başladılar.
Bunlar var ya...
Ömür boyu yazı-tura oynarlar...
Ve hiç kaybetmezler.
Para hep dik durur.
Nasıl becerirlerse...