Haydut devletler yeni bir kurum değildir. Onlar hep vardı. Ama şimdi aleniyete ve resmiyete döküldü. Öyle ki, haydutlukla övünen devlet türleri, ar damarı çatlamış şu dünyaya pek yakışıyor.
Haraç, tehdit, şantaj, yalan, hile ve desise, gasp ve işgal, cinayet ve katliam... Bunlar, haydut devletlerin sahip oldukları imtiyazlardan sadece birkaç tanesi... Haydut devletlere hukuk işlemez. Yazılı veya sözlü hiçbir anlaşma onları bağlamaz. Kural neymiş? Yasa neymiş? Teamül neymiş? Onlar için Haydut Devletler Hukuku diye apayrı bir dal vardır.
Dünyanın başına beladır bu haydut devletler. Gittikçe azıttılar. Ama sanmayın ki hep böyle devam edecek. Hayır... Besledikleri küçük haydutlar, palazlanıp, yarın öbürgün asıl onların başına bela olacak...
Zaten direniş başlamıştır. Artık talimat falan dinlemiyorlar. Patron oldular. Eski efendileriyle mevkidaş bile oldular. Eh, birbirlerini yiyebilirler. Tank, tüfek, uçak falan gerekmez. Hangisi daha kalleşse o galip gelir.