Giriş
İpe un sermek isteyenler için mazeret hazır:
-Hele şu yılbaşı bir geçsin. Ne olacak geçerse? Ya perhize başlayacak, ya sigarayı bırakacak ya da her gün yürüyüş yapacak.
Niyeti olsa, yeni yılı beklemez, hemen davranır. Fakat hayır.
-Hele şu yılbaşı bir geçsin. Ne olacak geçerse? Plan ve program yapacak. Hayati kararlar alacak. Belki de bir siyasi parti kuracak ve kadrosunu açıklayacak.
Her Aralık ayı bugünlerde, aynı tekerlemeyi duyarız. Dişçiye mi gidecek, ameliyat mı olacak, yeni bir iş kurup hamle mi yapacak, yoksa bütün işleri tasfiye mi edecek... Yeter ki: Şu yılbaşı hele bir geçsin.
Peki, geçsin. Fakat 1 dakika: Aralık ayının en sevimli günüdür bugün: 23 Aralık... Günler uzamaya başladı, müjde... Ben her 23 Aralık’ı heyecanla karşılarım. Sanki yaz yaklaşıyor. Bana öyle gelir. Ama 23 Haziran günü de bedbaht olurum. Ve “baharı görmeden yaz geldi geçti” diyerek sızlanır dururum: Sanki kış yaklaşıyor.
Söyleyin... Siz ne diyorsunuz şimdi? Hele şu yılbaşı bir geçsin tekerlemesinde ısrarlı mısınız? Bilirim ki 3-5 ay sonra da hele şu Ramazan bir geçsin diyeceksiniz. Arkadan da Kurban. Yapmayın. Ömrümüz geçiyor. 23 Aralıklarınız bol olsun. Sevgilerimle...
