Yardım, moral ve dayanışma için İzmir’e koşan güzel insanlar olduğu gibi, sırf fitne ve fesat için gelen gruplar da var.
- Deprem mi öldürür, bina mı? Hayır. İnsanı asıl bu öldürür.
Biz bu ölü soyucularını, korona salgınında da gördük. Allah ıslah etsin.
Bekir Coşkun’la başlayan kayıplarımız, arka arkaya geldi. Markar Esayan, Mesut Yılmaz, Burhan Kuzu siyaset hayatımızdan kayıp giden değerlerdir. Bunlara önceki gün bir de basketbol dünyasının efsane yıldızı Yalçın Granit eklendi.
Milletimize tekrar tekrar başsağlığı diliyorum.
Biz burada canımızla uğraşırken Fransa’da Macron, saçmalamaya hâlâ devam ediyor.
Fransız mizahının seviyesini anladık da buna mizah diyerek itibar eden Fransız Halkı bizi çok şaşırtıyor. 1789 Fransa’sına hiç benzemiyor.
..........
Not: Size bir kitap tavsiye edeceğim. Ömer Celep’in kitabı. “Anadolu’dan Mizahımıza Yansıyanlar.”
Bakın ve görün. Fransız mizahı, zeki Anadolu insanının espri gücü yanında ne kadar cüce kalıyor.
Bugün 3 Kasım. 3 Kasım, siyasi hayatımızda çok önemli bir gündür. Tıpkı 14 Mayıs gibi. 14 Mayıs, hakim teminatı altında yapılan ilk seçim. (1950) 3 Kasım ise milli irade’nin, 28 Şubat’a nokta koyuşu ve vesayet rejimine meydan okuyuşu. (2002)
..........
Buna 1 partinin zaferi, diğerlerinin mağlubiyeti olarak bakmayın. İktidar yarışı değildi bu...
Daha büyük anlamı var: Laik Cumhuriyet, o gün, evhamlar zinciri’ni kırarak inanç özgürlüğüne, yeni ufuklar açmıştır.
Bugün 3 Kasım. Bakalım, Amerika ne yapacak?