Çıta yükseldi

Yüzde 50 idi. Yüzde 60 oldu. İyi haber bu... Kılıçdaroğlu “en az yüzde 60 alırız” dediğine göre, hile’ye dair hiçbir şüphesi ve endişesi kalmamış demektir. Hele şükür, nihayet gönül rahatlığıyla ve de mahkemesiz ve itirazsız bir oy tasnifi yapacağız.

Bu çok mühim.

Seçimden de mühim.

★

Yüzde 60’ın kaynağına gelince. Belli ki, ismi halen meçhul bir CHP adayı...

Amiral gemisi o...

Artı... Öbürleri.

Hepsi aynı potada:

- Elmalar, armutlar, erikler, şeftaliler, kayısılar, ne varsa hepsi aynı potada... Kırgın, kızgın ve mağdurlar dahil, hepsi aynı cephede.

Demek ki bu bir seçim değil. Yüz kere söyledik. Bu bir referandum: Erdoğan’a evet mi, hayır mı?

★

Bunu referandumdan çıkarıp, bir seçime dönüştürmek lazım.

Ne yapmalı?

Aklıma şu geliyor:

Abdullah Gül’ü SP değil, CHP aday göstermeli.

Seçim böyle olur.

Eğer Gül, fair-play sebebiyle adaylığı kabul etmezse, kulübede bekleyen bir yedek oyuncu var:

- Abdüllatif Şener.

Ona müracaat etmeli.

Daha ne olsun. “Allah verdikçe veriyor.”

Maksat Erdoğan Karşıtlığı değil mi?

★

Şuraya gelmek istiyorum.

“Onu oradan indireceğiz” demek yetmez.

Yerine kim gelecekse onu da görelim.

Şimdiden görelim ki düşünüp bir tercih yapalım.

Rakibi meçhul seçim olur mu?

Çekinmeyin, söyleyin, kim? İsimsiz aday bile yüzde 60 getiriyorsa, ohoo, ismi açıklandığında belki yüzde 70-80’i bulur.

Ama dağ fare doğurursa karışmam.