Belediye başkanları hayallerinden Cumhurbaşkanı olmayı silip atmadıkça, bulundukları şehre zerrece faydalı olamazlar. İşin kötü tarafı, bunun farkına da varamazlar. Vücutları başka yerde, akılları Çankaya Köşkü'nde ya da Külliye'dedir. Çare? Açıkça konuşup bu hayalden onları bir an evvel kurtarmaktır. Belediyeciliğe o zaman konsantre olurlar. Yazıktır Büyükşehir'lere.
Yeri gelmişken söyleyeyim. Sırf belediye başkanlarını değil, birçok insanı iştahlandırıyor bu Cumhurbaşkanlığı...
- Çünkü cazibesi çok. Sanki hiç zahmeti, külfeti, yorgunluğu, uykusuzluğu ve en mühimi de dünya çapında bir sorumluluğu yokmuş gibi, işin sadece fiyakasına bakıyorlar.
- Güçlü insan olmak. 5 yıl, oh ne rahat. Belki de 10 yıl.
5-10 yıl dediysem sebebi var. Daha önce de yazmıştım. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek hikayedir. Hiçbir Cumhurbaşkanı yetkilerini devretmez. Yani sistem değişikliğinin karşısına ilk dikilen, bizzat Cumhurbaşkanı olur. Bırakın da adam 5-10 yıl yaşasın yahu... Tayyip Erdoğan gibi günde 20 saat çalışmayacak ya... Hele bazıları var ki, “tatil ona çok yakışıyor.”