Bütün şartlar, muhalefet lehinde... Elindeki şu kozlara bakın: . Erdoğan karşıtlığından doğan, nefret cephesi. . ABD ve AB desteği. .
Acımasız bir müttefik olan koronavirüs ve salgın dönemi. . Pahalılık yetmezmiş gibi bir de fahiş fiyat furyası. . Tabii, 20 yılın da yorgunluğu.
......
Dahasını saymıyorum. Bu kadarı yeter.
Zaten söyleyeceğim şey, kısaca şudur:
Bütün avantajlara rağmen, muhalefet, bu defa da seçimi kaybederse, ittifakı dağıtsın, partilerinin kapısına birer kilit vursun, bütün müttefikleriyle birlikte hepsi birden siyaseti bırakıp evlerine dönsün. İşte o kadar.
Pardon pardon. Bir nokta daha: ABD ve AB, bu sevdadan artık vazgeçsin. Boşuna zahmet. Türkiye’den onlara ekmek çıkmaz.
Kılıçdaroğlu haklı
O istiyor ki Mansur Yavaş ve İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığını unutsun ve belediyedeki işlerine odaklansın.
Parti Başkanı olarak böyle istemeye hakkı var.
Mansur Yavaş bence problem değil. Kemal Bey’in isteğine uyacağını tahmin ederim. Zaten böyle bir hırsı, ihtirası ve iddiası yoktu. Onu, anketler bu işin içine soktu. Her neyse... Fakat İmamoğlu söz dinlemeyeceğe benzer.
Ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın, Cumhurbaşkanlığı için hazırlandığı her halinden belli.
Tamam da... İstanbullular ona 5 yıl Belediye Başkanımız ol diye oy verdi. 800 bin oy farkıyla da onu taçlandırdılar. İmamoğlu ne zannediyor acaba? Cumhurbaşkanı adayı olunca bu İstanbul yine 800 bin oy fark mı atacak? Öyle mi zannediyor? Bir İstanbul seçmeni olarak, etrafın gazına gelmemesini tavsiye ederim. Şimdilik bu kadar.