Giriş
Hemen başladılar. Anlayan anlamayan:
- Rezerv ne kadar?
- Denizden gazı nasıl çıkaracaksın? Nasıl depolayacaksın?
- Nasıl taşıyacaksın?
- Oho... Masrafa değer mi?
- Kaç yıl sürer?
- Millet aç aç... 10 yıl bekler mi?
- Doğalgaz mutluluk getirir mi? Karın doyurur mu?
Yani, durup dururken, başımıza dert açtık... Nereden çıktı şimdi bu doğalgaz? 70 yıldır gelmiş geçmiş hükümetlerin sanki hiç aklı yok muydu? Nedir şimdi bu sondaj gemileri? Nedir bu Fatih’ler, Oruç Reis’ler, Barbaros’lar falan? Nedir bu denizlerde aramalar taramalar? “Bu Türkler de çok oluyor ha...” Haddini bilmeliler.
En mühimi de: Müjde diye milletin yüreğini kaldırdılar. Açıklamayı da cuma günü yaptılar. - Neden cuma? Başka gün mü yok? Bunlar Ayasofya’yı da yine bir cuma günü ibadete açmışlardı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü de bir cuma günü açtılar. Niye cuma? Bunda bir bit yeniği var, öyle mi? Ah bu kelaynaklar.
Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına... Demek ki... Yıllardır boşuna çırpınmıyormuş meğer. Hıçkıran dalgalar, Türk’ün bayrağıyla tekrar kucaklaşıp coğrafyayı taçlandırıyor. Ne oluyor? Fatih yine bir çağa imzasını mı atıyor? Yoksa... Barbaros yine seferden mi dönüyor? Yoksa Atatürk “ilk hedefiniz” diyerek yine Akdeniz’i mi gösteriyor? Nurlar içinde yatsınlar.
Not: Dün saat 15.00’te sokaklarda kimse yoktu. Millet televizyon başındaydı. Ne mesafe kaldı, ne maske. Ama değdi doğrusu. Sağlık Bakanı, bu 1 günlük disiplinsizliğimizi mazur görsün. Telafisi için 2 günlük cezaya bile razıyız.
