Seslerinin tonundan... Hatta yürüyüşlerinden tanırım. Yıllardır şehit sayısı artsın diye bekleyenler. Depremzedeler çoğalsın isteyenler. Şimdi de korona daha fazla can alsın diye can atanlar... Dolar 10 lira olsun, göbek atacaklar... Bunlar hep aynı familya. ★ Bir de öbür taraf’a bakın. Günlük koronavirüs tablosunda, vefat sayısı - mesela - 48’den 50’ye çıksa, üzüntüden kahrolup karalar bağlayanlar var. İşte, insan budur. İnsanlık budur. Türkiye’nin ezici çoğunluğu böyledir. Kelaynaklar ise, azınlık psikolojisi içinde bağırdıkları için, sesleri fazla çıkıyor. Ara sıra “Türkiye batıyor” deyin ki biraz sevinsinler.
Lâkin bir panik halindeler. Farkında mısınız? Bir aceleleri var. Korona sonrasını beklemek istemiyorlar... “Türkiye bir darbe yiyecekse, hemen şimdi yesin” istiyorlar. Neden acaba? Bilmiyorum ama virüsün mağlubiyetinden hoşlanmayacakları muhakkaktır. Zaten de gidiş o gidiş. Bunu görüyorlar. Vay uyanıklar...
Futbol
Maçlar başlayacak ama bir şartla ey futbolcular... Korner atılırken, kale önünde pehlivanlar gibi güreşmek yok... Anlaşıldı mı? Yoksa kornerleri iptal mi etsek acaba? Mahallede ne güzel oynardık... 3 korner, 1 penaltı...