Yeni ABD Yönetimi’nin acaba Türkiye politikası nasıl olacak? Çok mu sert? Yaygın bir endişe görüyoruz.
Bence bu uzak bir ihtimal ama mesele sadece ABD değil. Nereden gelirse gelsin, her kötü niyetli oyunu bozmak milli bütünlük sergileyerek olur.
İşte bu noktada irili ufaklı muhalefetlerin tavrı mühim. Nitekim bize yıllardır yapılan bütün saldırılar, biraz da içeriden aldıkları avanstan cüret bulmuşlardır.
Bugün Bağımsız Türkiye’yi vurgulamak, kurucu parti CHP’ye çok yakışır. Ve o zaman, ABD dahil, bütün ülkeler şunu görür ve anlar:
- Türkiye’de hangi hükümet gelirse gelsin, bağımsızlık ve milli savunma politikaları değişmez. İşte o kadar.
Geride kalan
Trump gitti ama geride öyle bir kutuplaşma bıraktı ki, Amerika bunu kolay atlatamaz...
Biz tam 70 yıl önce kutuplaşmaya başladık ama Türk terbiyesi sayesinde bari kaynaşıp gidiyoruz işte, şükür.
Amerikan halkı bunu becerebilir mi? Zannetmiyorum.
Erbabı var
- “Dünya denizlerinde korsanlar cirit atıyor...
Soygun var.” Siz korsan görmemişsiniz.
Gelin de asıl Doğu Akdeniz’deki kravatlı korsanları görün.
Siyaset
Saadet Partisi, Cumhur İttifakı’na pekâlâ girebilirmiş... miş ama AK Parti’nin kendi politikalarından vazgeçmesi şartıyla.
Yani Karamollaoğlu demek istiyor ki:
- Biz bugün Millet İttifakı içindeysek, CHP, kendi politikalarından vazgeçtiği içindir. Ya da:
- Biz kendi politikalarımızı terk ettiğimiz içindir. Hoca, şecaat arz ederken “başka bir şey” mi söylüyor acaba?
Yoksa ben mi niyet okuyorum?