Gizlimiz kapaklımız yok. Azerbaycan’ın arkasında olduğumuzu dünyaya biz ilan ettik. Kimseden izin alacak değiliz. Ünal Çeviköz’e hesap verecek de değiliz. Her türlü imkanımızla Azerbaycan’ı desteklemek kardeş Türkiye’nin karakteridir.
Utanmadan soruyorlar:
- Türkler silah mı veriyor?
- Türkler asker mi yolluyor?
Size cevap bile vermeyiz. Yetmişiki buçuk devlet, gidip siz Suriye’de mevzilenmediniz mi?
Onbinlerce TIR silah nereye ve niçin gidiyor diye hiç merak etmediniz mi?
Yahu siz Halep’te, Şam’da kimyasal silah bile kullanılırken sadece seyretmediniz mi?
Milyonlarca insan evinden yurdundan olurken siz neredeydiniz ve hâlâ neredesiniz?
Şimdi... Fransa, Ermenistan’ı desteklediğini gizleyebilir...
Ama biz, Azerbaycan’ın arkasında durduğumuzu ve duracağımızı her gün bağıra bağıra söyleyeceğiz.
Sembolik
Dönelim iç siyasete.
Şimdi de bunu icat ettiler.
Cumhurbaşkanlığı için:
- Sembolik aday.
Ne demekse... Hani, bazı partilerde lider olamayan genel başkanlar vardır, onun gibi bir şey mi? Sembolik’ten kasıt güdümlü mü? Göstermelik mi? Yoksa kukla mı?
Nedir tam karşılığı?
Bunu da açmadılar, ortada bıraktılar.
Tıpkı ne gibi? Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in nasıl güçlendirileceğini anlatmadıkları gibi.
İyi ama adaya ayıp olmuyor mu?
Merak ettiğim için - mesela - soruyorum şimdi Abdullah Gül’e: - Efendim, size sembolik aday diyebilir miyim?